Şu anda canınız baya sıkkın ve sinirli misiniz? O halde bu yazımızı bir okuyun. Neye sinirlisiniz, kime sinirlisiniz?
Hayat sonunu bekleyedurduğumuz ve sonunda neyin geleceğini bilmediğimiz ve ona rağmen yinede merakla beklediğimiz bir durak, hayatımızda bir kez girme imkanı verilen bir sınav aslında. İşin özü ne açıdan bakarsanız bakın, sonunu bilmiyoruz. O halde gelin bir de şöyle bakalım bu hayata…
Elinizde 1000 TL para olduğunu hayal edin. Ve onu harcamak için yanlızca bir gün verildiğini hayal edin. Ve harcamanızın ne kadar güzel olduğuna bağlı olarak o derecede bir hediye alacağınızı varsayalım. Ne yapardınız? Hepimiz biliyoruz. Yardım eder,dagıtırdık değil mi? Peki bu davranışı yapmamıza etken olan şey neydi? Tamamen maddiyat ve daha iyi bir getirisi olduğu için değil miydi? Evet öyleydi. O halde şu anda başka birşey düşünelim. Biz bu davranışı o 1000 TL paranın biteceği için ve sonunda iyiliğe göre hediye kazanma olayımız mukabilinde harcadıysak, ayetlerde hadislerde bize defalarca söylendiği halde neden bu derecede iyiliğe aceleci ve istekli değiliz? İşin garip tarafı o parada size 1 saat garanti zaman verilirken ömür denilen zamanda ne kadar yaşayacağımızın garantisi de yok. O halde bu kısa hayatta bize yaşatılan şeylerde üzülmekte neymiş? Siz hiç sınavdan önce sınav zor diye ağlayan birini gördünüz mü? Ağlamak yerine sınava çalışarak zorluğunu azaltmaya çabalayan insanlar görürsünüz. O halde arkadaşlar bize bu hayatta yaşatılan şeylere üzülmek,kaygılanmak yerine çabalayıp,tevekkül edip,uğraşarak bu üzüntüleri azaltmak daha önemli. Unutmayın… Siz yenilirseniz başka hakkınız yok. O halde elinizdeki bu şansı yitirmeden çabalayın. Hayata ikinci defa gelemeyeceğiz… Kendinizi ve insanları sevin. Çünkü sınavınız var azizim…
Saygılarımla…