Müzik kutusuna inanılmaz anlamlar yükleyip çok sevenlerden biriydim ben de… Sonra bir gün uzunca tekrar tekrar dinleyip kapattım. Düşünmeye başladım güzel geliyordu bana o kutuyu açınca içinden çıkan sesler, düşündüm de neden o kutunun içine müziği saklayıp kutuya koyuyorduk.
Görünüşte muhteşem ama tıpkı güzel şeyleri saklamamıza benzettim garip bir şekilde… Belki de ilginç bir anlam yüklemişimdir bilmiyorum.
En sevilen kıyafetlerin daha giyinilemeden eskidiği geldi aklıma, vitrine yerleştirilmiş kullanıldı kullanılacak diye yıllarca saklanan fincanlar geldi.
Bahsettiğim şey çocukken alınan bayramlığımızı ilk defa bayramda giymek sanılmasın bu arada.
Sadece bir nesne veya duygunun özellikle şu zamanda kullanılacak diye planlanan her şeye karşıyım.
O nesnenin kullanılmasına vakit kalmayabilir ya da vakit kalana kadar senin için anlamını yitirmiş olabilir.
Duygularını saklarsın ama göstermek için artık çok geç olabilir ya da sen gösterene kadar zamanla duyguların değişebilir. İyi mi kötü mü bilinmez bu durum ama her şey kendi anında güzeldir.
O kıyafeti giyin dolabında saklama, o fincanları çıkar bir tane okkalı bir Türk kahvesi iç.
Saklama ne bir duyguyu ne bir nesneyi kapatma kendi kutusunun içine çünkü kutuyu açtığında güzelleşiyor o kutunun içindeki her neyse…