Bir hikaye okumuştum, çok etkilenişti beni gerçekten. O gün bugündür çıkmaz aklımdan. Hikaye hemen hemen şöyleydi.
Adamın biri dağlara haykırırmış ‘sen bir korkaksın’ diye. Aynı şekilde cevap alırmış dağlardan yankıyla beraber. Daha sonra ‘senden nefret ediyorum’ diye bağırırmış ve yine aynı şekilde alırmış cevabını. Son olarak ‘seni çok seviyorum’ diye bağırmış ve aldığı cevap kurduğun cümleden ibaretmiş, yani aynı karşılık. Daha sonra günün birinde bir alim gelmiş bu adamcağızın yanına ve demiş ki: ” Hayata ne verirsen hayattan onu alırsın, seversen sevilirsin; nefret edersen nefret edilirsin” demiş. Aldığı bu hayat dersi adama yetmiş de artmış bile.
O kadar komik hallere düşüyoruz ki bazen, gülmemek elde değil. Karşımızdakine bağırarak sessiz olmasını istiyoruz ondan, sevgilimizi aldatarak sadakat bekliyoruz ondan, vefasızlıkla suçlarken br arkadaşımızı aylardan sonra ilk kez aramış oluyoruz onu. Halbuki söylenmiş yıllar önce ‘Ne ekersen onu biçersin’ diye. Kural belli, hayata nasıl yaklaşırsan hayat da sana öyle yaklaşıyor. Bu yüzden karşımızdaki insanlarda değil, kendimizden yola çıkarak hareket etmemiz lazım. Sizce de komik değil mi bağırarak sessizlik istememiz karşıdan, ya da aldatarak sadakat istememiz sevgilimizden? Halbuki başlıkta da söylemek istediğim gibi hayat, ne verirsen o.