Dünyada Müslümanlara ve Müslümanların değerlerine karşı savaş hız kesmeden devam ediyor. En son örneğini şu son günlere medyaya yansıyan ve bizlerin birkaç duyarlı olanımız haricinde sorgulamadan ve perde arkasındaki sinsiliği çözümlemeden geçiştirdiğimiz “KARA CUMA” alışveriş çılgınlığı maksadıyla piyasaya sürdükleri rezalettir. Hz. Muhammed’in “Üzerine güneş doğan en hayırlı gün cuma günüdür. Âdem o gün yaratıldı, o gün cennete konuldu ve yine o gün cennetten çıkarıldı. ”hadisinde belirtilen o günü lekeleme çabasında olanların ipliğini pazara çıkarmak için bir Allah’ın kulu sesini çıkarmadı neredeyse.
NEDEN KARA CUMA?
Öyle ya niçin “Kara Pazar” değil de “Kara Cuma?” Dilimizden düşürmediğimiz hayırla başladığımız cumaları karalara çevirmek isteyen İslam düşmanlarının kirli planları bilinçaltına yerleştirilmeye çalışan mayınlardır. Bizim değerlerimize her fırsatta kara çalmak isteyen emperyalistler amansızca milli ve manevi varlıklarımızın değersizleştirilmesi için taarruzdalar.
NEDEN BÜTÜN TERÖRİSTLER SAKALLI CÜBBELİ SARIKLI?
Dikkat ettiniz mi hiç bilmiyorum. DAES, Hizbullah, El-Kaide vb. gruplar neden hep İslami sembolleri kullanarak terörist eylemler gerçekleştiriyor ve İslami terör yaygarasını dünyaya yine onların medyası ile pazarlıyorlar. Niyet açık, amaç belli, hedef aşikâr. İslam terör dini algısını oluşturmak ve İslam ile terörü aynı kefeye koyarak İslam’ın dünyada yayılmasının önüne geçmek. İşte bu kepazeliklerin ana sebebi budur. Bizim gibi düşünmeyen, ibret almayan Müslümanların gafilliginin bedelini masum insanlar şehit olan yavrucaklar canlarıyla ödüyor.
UYANIK OLMAMIZ LAZIM
Buhârî ve Müslim’in beraberce naklettiği bir hadîste Peygamber Efendimiz (sav): “(Akıllı ve olgun) Mü’min aynı delikten iki defa sokulmaz, ısırılmaz.” (Buhârî, Edeb, 83; Müslim, Zühd, 63) buyurmuştur. Yeryüzünden bizi silmek isteyen şeytan ve avaneleri, fütursuzca ahlaksızca, dinimize, kültürümüze, canlarımıza, mallarımıza, namuslarımıza ülkeleimize saldırırken deve kuşu misali kafamızı kuma gömüp sıranın bize gelmesini beklemeden uyuduğumuz bu gafil uykusundan uyanmak ve her daim uyanık olmak zorundayız.