Öldüresiye vuruyor beni giden gemi; gökyüzüne kavuşmak temennili sen yıldızları kayıyor gönlümden. Durdurmak isterken seni, durdurak bilmeden sevmişim meğer yine hep seni
Şimdi un ufak olan can nöbetleri saatlerini şaşıyor seni beklemiyor, seni dinlemiyor, seni görmüyor; sen varsan sen yoksan sen hepsen hiç ol istiyor…
Ben damarlı kanların aksın istiyorum hasretinden beni diledikçe sen 0 Rh Negatif kanının nötrlüğüne öl istiyorum artık olabildiğim kadar kötüyüm. Kötürüm aşkım akülü sandalye diler gibi dilemişti seni. Öldüresiye dövüyor beni giden otobüs; yaya geçidi bile gidiyor sen varsan bir yerlerde… Sana dair bir şeyler varsa aklımda… Kalbim ritmik atışlarıyla kuşları taklit ederken bir şeyler hep götürüyor seni.
Yine sensizim, başım hafif dönüyor dünyayı taklit ediyor sevimsiz rol kapışlarım. Yine bizsizim, kalbim hafif sızlıyor; sızım sızım sızlayan günlerin ölesi cambazlığı sahneye çıkıyor
İşte yine sen oradasın! Ellerinden gül yaprakları dökülüyor kalp otağıma, kırmızı güllerin çokluğuna basarak kalbim; kırmızı gül katili diye anılıyor çünkü işte yine sen oradasın!
Sen varsan ben hep kötüyüm olabildiğim kadar çünkü yine hep sen varsan ben yanmışım tozduman gençliğim leş kokusuyla kollarımda… Götürüyor yine seni bir şeyler; bir gidiyor önce sonra şey işte… O şey, hiç gitmeyecek sandığım o şey… Umut sempatizanı güneş!
Gün eşimin gece tebessümlü fıstık hırsızı; kalbimden çaldın tamam da, gözlerimin yeşiline karışmasaydın bari. Fıstık yeşili gözlerimin çekirdek saydığım gönül muhabbetini çitlerken sen, ezip geçmeseydin şey’i… Bir şey dururken şey’i nesnesiz gölge aşkımdan çalıp da karalara bulamasaydın beni. Ve işte ben siyah! Rengimi taşımak namusu yazmaz kaderinde. Beyazı da benim düşlerimin işte götürüyor seni bir şeyler… O şey var ya adında saklı bir düş çığırtkanı olan şey… Aşk götürüyor seni, elinde sonlu çırpınışlarımla birlikte ellerin…
O aşk var ya; sana layık bulduğum, onu sana layık bulduğum… O şey öldürüyor işte ölmez sandığım beni. Götürüyor seni marmaray, hayatında ilk kez onunla yolculuk yapan gidişin mutluluk resimlerine imza atıyor. Şahidi ben, öksüzü ben, yetimi ben; senin köksüzlüğünde özünü yitiren de ben…
Dilara AKSOY