Yapamadık hiçbir şeyi güzelce. Sevdiğimiz için mutlu değildik,sevildiğimiz içinse ara sıra. Birbirimizle konuşurken açıklarımız vardı. İnsan biriyle çok uzun zaman geçirdikten sonra onsuz nasıl olduğunu unutuyor. Onsuz kendini arıyor, onda kendini soruyor. Sormak en büyük tuzakmış. Bazı sorular sorulduktan sonra cevabı hem soran hemde sorulan kişi verir. Bazı cevaplar sadece sorundur, bazı sorular bazen cevap. Yanıtlar asla tatmin etmez, akıldaki yanıtın yerini tutmaz çünkü ne o sensindir ne sen o.
Sevmeye başladığımız zamandan çok farklıydık. Hem çok uzak, hem çok yakındık. Bazı konuları aramızda açamayacak kadar yabancı, sınırlı; bazılarını saatlerce konuşacak kadar yakın, çok az gıyadeli idik. Sonumuz ikiliydi, ayrı ayrı yaşayacaktık bunu biliyorduk, birbirimize de gayet sertçe bildirdik. Onun bana ettiği kelimeler, bana kurduğu cümleler bambaşka anlamlar taşıyordu. Sanki yeni yeni tanışıyordum, ilk kez duyuyordum. Üstünde uzun uzun düşünmeye mecbur bırakılıyordum. Beni küçük olduğumda da büyüdüğümde de büyütmeye devam ediyordu. Hayatımda o yokken hiçbir şey bu kadar mühim değildi.
Ama hiçbir şey sonunda kaybedeciğini bilen insan için sevinçle olmaz. Hissettiğin her şey için sıkılır hatta kızarsın. Sevgin of diye diye geçer, ama buna razı olursun.