Onlar, bizlerden oldukça farklı bir dünyaya hayat veriyorlar. Bizler içinde olduğumuz dünyaya çok garip bakıyorlar. Dünyamıza çok yabancılar. Onlar, içselleştiğimiz dünyaya ya giremiyorlar ya da girmeyi gereksiz görüyorlar.
Bizlerin dünyasında ansızın ölüm var ve hemen akabinde gömülmek… Böylece onlar, gömülmeyi haz etmezler, bunu kabul etmezler. Çünkü onlar, ölümden mutlaka bir kaçışın olamayacağına ikna olmazlar ve bunu istemezler de.
İnanç ve algıları üzerine idrak ettikleri her şeyle kovaladıkları başarının haddi hesabı neredeyse hiç yok. Başarı yolunda hassafhada hırs denilen bitmek, tükenmek nedir bilmeyen geniş çapta büyük enerji birikimleri bulunur.
Evet. Bizleri solladılar. Bizleri epeyce geride bıraktılar. Bizler, geriden ve olabildiğince küçük adımlarla geliyoruz; çok yavaş ilerliyoruz. Bunun nedenini izah etmeye gerekli birşey olduğunu görmüyoruz. Sadece, hantal değiliz diyebileceğimiz kadar hızlıyız. Nedenlere bir sebep bağlamayan bizler, başarının zirvesine göz kızpamayız, asla.
Neticenin akıbeti: elli sene önce ölenler, bugün ölen bizlerle gömüldüler. Onlarla aramızdaki tek fark, ölümün kendisi oldu. Çünkü bugün, onlarla beraber gömüldüğümüz bir kare.
15:03/26.12.2018/-Gürsel Özkır