Ordunun görevi devlete karşı gelecek ”iç ve dış” tehditlere karşı koymaktır. Bu kadardır tanımı demek isterdim ama biz de öyle kucaklayıcı başka anlamları var: Namus bekçisidir, güven kaynağımızdır Allah’tan sonra…
Biz de öyle sıcak ki – kuşatmıştır yürek sinemizi hiç bırakmamasına- kim ne derse, ne yapmaya çalışırsa boşuna! Öyle bir anda düzen bozulur mu? Konumuz güven üzerine yıpratılan imajı! Hayatidir yeri; ölmez ki asker hep yaşar deriz. “Allah yolunda öldürülenlere ‘ölüler’ demeyiniz. Bilâkis onlar diridirler, lâkin siz anlayamazsınız.” (Bakara, 154) Bu şuurla bir kaç kendini bilmez, hain milletimize tankla tüfekle saldırdı diye gelen şehit haberlerini normalleşiyor! Hatta hiçbir ideal uğruna değilmişçesine sıradanlaşıyor!
Toprak bizde kandır. Ana gözü yaşlıdır; yüreğine akıttığı korla söyler: Her şey vatan içindir. Lütfen ama lütfen duyarlı olalım. Ölüm sıcak yüzünü gösterir şehide. Ama ülkemizde her yer güven içinde olsun, kendi topraklarımızda silah kullanılmasın askerimize karşı şerefsizler tarafından.Kullanıldı mı, siyasiler ve köşe yazarları tarafından avazı çıktığı kadar dillendirilmeli. Bence ideolojik değil yazdıklarım, bilindik analar ağlamasın söylemi de üretmek istemiyorum. Biraz empati yaparak, sadece azıcık insani duygular içinde birey olarak düşünün;neden duyulmuyor şehit haberleri darbe gecesinde önceki kadar. Yani karşımızda haklı gerekçeleri olan bir güç yok, insani gerekçeleri olan bir durumla karşı karşıya değiliz. Zaten vereceğimiz bir şey yokken” haklılar” psikolojisi oluşmasın. Askeriye de ekseriye üst rütbelilerini yaptıkları, kendini bilmez durum karşında; şerefsizlere karşı duruşumuz değişmesin!
Darbeyi yapan, yapılmasına yardımcı olan ve yapılmasına göz yuman şerefsizdir! Asker yine bizimdir; Hulusi paşa, Ümit paşa ve daha yüz binlerce her rütbeden askerimize minnet borçluyuz. Her yerde, her alanda şerefsiz! çıkar ama ”en az” askerlerin içinde çıkar.
Bu memlekette namuslu ve namussuz insanlar vardır. Siz namuslulardan olunuz – Cemil Meriç