bana kendinizi anlatmayın bayım
çünkü siz de
yabancısınız kendinize
delicesine inandığınız uçrak yalanlar
ve yoksulluğunuzun üzerini örttüğünüz
pırıltılı kahkahanız kadar
bana kendinizden bahsetmeyi bırakın bayım
çünkü çok iyi biliyorum ki
düşleriniz bile orospu sarısı
– ki size bir sır vereyim mi bayım
zaten tüm kadınlar
sahte ışıltıları
tek bakışta anlarlar –
bana siz olduğunu sandığınız bir ruhu satmayın bayım
ya da kadınların esrik bedenlerine hapsolmuş
eğreti bakışlarınızı
kopyalayıp zihninize yapıştırdığınız hayalleri bırakın
çünkü ben
yapay düşlerinizi değil
çürük dişlerinizi sevmek isterim
ve tüm emeğinizi yeryüzüne savurduktan sonra
bana geldiğiniz kızıl bir gece yarısı
yorgun terinizden öpmek
siz çalışırken soğuya kalmış bi’ bardak çayı
tam da dudaklarınızın değdiği yerden
yasak bir hazla içmek
beni kof pırıltılarla kandırmayın bayım
oksijenli suyla sarartılmış sahtelikleri değil
pasaklı fahişelerle
dar kaldırımlı sokak aralarında
yaptığınız pazarlıkları anlatın
küf ve rutubet kokan yalnızlığınızı
ve zifiri rüyalarınızdaki kanlı kavgalarınızı
çünkü ben
tanrıdan ziyade
kirli tırnaklarınıza tapmak isterim
ve bedenimde serserice gezinen
sigaradan sararmış parmaklarınıza
yabani hırıltılarınıza dokunmak
en çok da
vahşi öfkenizi tatmak
siz kibar cümlelerle aldatırken herkesi
ben sadece merak ederim
kusmuğunuzun rengini
ruhunuzun tüm pisliğinizi
ve sarhoş olduğunuzda üzerime saçılacak
yara kabuklarınızın lezzetini
işte tam da bu yüzden bayım
tüm maskelerinizi çıkarın
bütün simleriniz dökülsün
bırakın
bana kendinizi sadece bırakın bayım
sadece kendinizi bana bırakın
KaraŞapka
Kaynak: http://karasapka.wordpress.com/