Eminönün’den Karaköy’e kadar yürüyen Özdemir Asaf’a ithafen,
Deli cesaret lazım bize,
Aşkımızın pratik bulması için.
Yemin ederim, 20 saniye yeter.
Acı çeken bir canı öldürmek için.
Biz değil miydik,
Daha fazla acı çekmesin diye,
Can çekişen kuşu öldüren.
Sen de öylesin sevgilim,
Beni öldürür müsün?
Ciğerim kan doldu
Çok kan kaybediyorum.
Seni sevmeyen birinin,
Seni sevmesini sağlamanın bir yolu yok.
Olmalı.
Koca dağları yaran yollar gördüm ben.
Yemyeşil çiçeklerle çevrili.
Sonu uçurum olur, aman dikkat.
Eğer bir yol varsa sevdiğine giden,
Keskin yârlar göze alınmalı.
Çektiğimiz acılara katlanıyor olmamız,
O acıları hakettiğimiz anlamına mı gelir?
Acil rt , fav please!
Tanrım, beni de duy.
Sana minnettarım.
İnanır mısın,
Yağmur tanelerini melekler taşırmış.
Annem söyledi.
-Anneler yalan söylemez.-
Gözyaşlarını sil,
Melekleri yorma boşuna.
Ki gözyaşların,
Yağmur kadar kutsaldır benim için.
Yağmurlar ki,
Annemin yalanları kadar kutsaldırlar.
Bir şiir güzelse,
Derin acılar vardır mısralarında.
Acılar şiire dönüşüyorsa,
Masumdur yaşanmamış aşklar.
Platonik aşıkların onurlu mücadelesi,
Selam olsun size.
3 comments
“İnanır mısın,
Yağmur tanelerini melekler taşırmış.
Annem söyledi.
-Anneler yalan söylemez.-
Gözyaşlarını sil,
Melekleri yorma boşuna.
Ki gözyaşların,
Yağmur kadar kutsaldır benim için.”
Yuregimden kızıl yaşlar döküldü bu satirlara..
Hassasiyetiniz için çok çok teşekkür ederim.
Asil ben tesekkur ederim, benim mukaddes bildigim gozyaslarimdan en sevdiklerimin dahi necismiş gibi sakinmalari gönlumde akla hayale sigmaz yaralar acti. Bu siir her kime yada her neye yazildiysa ne kadar sansli oldugunu bilsin..Siirin sahibi okuyndir yazan degil mantigiyla ben kendi uzerime alindim.)