Hayatımızda zaman zaman her şeye baskın gelen bir duygu var, hayatımızı darma duman etmeye tek bir hissinin yettiği… Bir düşünceyle umutsuzluğa kapıldığımız, giderilmesiyle de enerjimizi yerine getirilen. Ne mi o duygu? Özlem, hasret, gurbet…
Bazen daha çok, daha büyük ve daha acı her zamankinden. Biriktikçe çoğalan, katlanan, her nefesle büyüyen sanki içten içe. Kül misali de değil ki; sönmemiş. Alamazsın demir bir kürekle, toparlayıp atamazsın. Kor misali… En büyüğünden, en sıcağından yani.
Bir yerde bir cümle duymuştum, eski zamandı söyleyeni hatırlamıyorum; “Kimin yanında değilsen, onu özlersin.” tarzında bir cümle idi. Ne kadar da doğru değil mi? Biz, insanlar olarak hep bir özlem, bir eksiklik içerisinde veririz belki de kocaman bir umutla aldığımız nefeslerimizi. Bir sonraki nefeste büyür özlemler, eksiklikler de devleşir bir yandan.
Fark ediyorum da uzun oldu özlemlerimi gidermeyeli. Uzun oldu, özlemlerim birikti göğüs kafesimde. İçimdeki kor büyüyor günden güne.
İnsanız ya özlüyoruz her gün her gece…
02.12.13