…Tanıştık konuştuk, anlaştık. Fikirlerimiz ve görüşlerimiz bir ve bir o kadarda ters. İş ortamı sonuçta pekte duygusallığa girmek istemedim fakat seni hafta sonu iki sivil yan yana beyaz elbisen içerisinde Kadıköy’ de fotoğrafını çekene kadar.. Bazen ben bir kadın kadar kibar ve bazen sen bir erkek kadar sert tavırlar içerisindeydik. Bundan mutluydum beni ilk defa yargılamayan ve destek olan birisi ile tanışmıştım ve aramızda fazla yaş farkı yok idi, iyi denk geldin bana.
Beyaz.. Demiştim arada, bak aklım hala orada. Yağmur altında kaldık ve kendimizi apartman merdivenlerine atmıştık usulca, belki duygularımız kesişir demiştim fakat sen ayrıldın yanımdan, onunla konuşmak için.
Uzun uzun yazmak istemiyorum çünkü aklımdan geçmiyorsun hiç, sadece senden faydalanıp yazarlık konusunda kendimi geliştirip duygu, düşünce bağlarını sağlıklı kılmaya çalışıyorum desem inanır mısın?
Evet! İnanırsın çünkü seni düşünecek kadar hakkında bir bok bilmiyordum EKT sonrasına, seni seviyorum demesen’ de geçmiş olsun dileklerini beklerdim hemde.
Artık hayatıma değil, yazacağım kitaplara konu olacaksın, belki senaryomda figüran olarak rol verebilirim sana “Olmayacak gözü ile bakan.” İmkansız kadın diye..<1