RÜYA
Sessiz çığlıkların içinde gizli bir nota… Kulaklarımda bir şarkı çınlıyor. Kalbimin sükût sokaklarında yankılanıyor aşkın şarkısı. Bir tarafta tutku, diğer tarafta sevgi… Hafif bir ışığın ortasında hafiften bir keman sesi duyuyorum. En güzel duygularımın dansı başlıyor. İzlemeye doyamamak bu olsa gerek. Sonra gökyüzünün yeryüzü ile buluşmasını izliyorum. Gece şimdi daha görkemli ve daha gizemli… Yıldızlar şimdi daha yakın ellerime. Bir kucak dolusu yıldız topluyorum. İçinde bulunduğum sahne bir mutluluk tablosu. Kemanın sesi uzaklaşıyor sonra. Duyguların dansı biter bitmez adeta savaşı başlıyor. Yer gök delinmiş, yıldızlar kucaklarımdan düşmeye başlıyor. Sanki bir resimden bütün renkler dağılıp gidiyor. Çığlıklar bu defa artmaya başlıyor kulaklarımda. Notalar bir başka, şarkılar bir başka. Sükût yerini gürültüye bırakmış derken;
Aniden uyanıyorum. Uyanır uyanmaz tatlı bir müzik işitiyor kulaklarım. Yatağımdan kalkıp pencereye doğru ilerliyorum. Perdelerin arasından müziğin geldiği sokağa bakıyorum. Yine bir dansa şahitlik ediyor gözlerim. Bir tarafta tutkusunu kontrol edemeyen bir kadın, diğer tarafta sevgini gösteren bir adam… Adımları müziğin ritmine uygun… Şarkıları ise aşkın ta kendisi… Gözlerine bakıyorum, dudaklar suskun gözler her şeyi anlatıyor.
Pencerem sanki duvarımda asılı bir mutluluk tablosu. Sonra tatlı bir tebessüm bırakıyorum onlara. Uzaklaşıyorum pencereden ve çalışma masama geçiyorum. Bir rüyanın dağılıp bozulması gibiydi az önce izlediklerim. Ama biliyorum bir şarkı bitecek başka bir şarkı başlayacak. Bir dans bitecek ve başka bir dans başlayacak. Ve yarın güneş ile beraber yeni mutluluklar doğacak, hüzünler ölecek. Her gece bir yıldız kayacak ve her kayan yıldız ardında hüzün dolu bir mazi bırakacak. Sonra gözler uykuya dalacak yine. Belki bambaşka rüyada bulacaksın kendini. Belki de o rüya hiç bitmeyecek ve bir daha uyanamayacaksın.
CEMAL ULU