Sahi nedir Aşk?
Aşk 2 insanın ayrı ayrı yok olması, bir bütün olarak yeniden can bulmasıdır. Onun yokluğunu, ondan sonrasını düşünememektir. Ne gariptir ki, ondan önce de vardın sen ama yokmuşsun gibi hissetmektir.
Beraber geçirdiğimiz anı dondurmak istemektir aşk. Zamanın sonsuz olmasını dilemektir.
Havadan sudan konuşmalarımızı bile uzun uzun düşünmektir. Yüzünde beliren salak tebessümdür aşk.
Gece uyuduğunda, sabah kalktığında aklına ilk gelendir. Bi günaydin/ iyi geceler mesajıdır.
Ellerini tutmaya korktmaktır aşk. Ya da bırakmamak istercesine sımsıkı tutunmaktır o ele, kenetlemektir parmakları bir-birine.
Başını koyduğun omuzdur aşk. Ağladığın, huzur bulduğun.. Başını koyunca kalbinin hızlıca çarpmasıdır aşk. O çarpıntıyı duyacak diye telaşlanmak, utanmaktır.
Kavga etmektir aşk. Küs kalamamak, barışmaya can atmaktır.
Gözlerindir aşk. Gülünce parlayan, aydınlatan hayatımı, ağladığında beni kahr eden.
Sana bakmaya doyamamaktır aşk. “Niye öyle bakıyorsun?” diye bana sorduğunda cevap bulamamaktır.
Gülümsemendir. Umarsızca attığın kahkahalarındır..
Konuşmandır aşk. Konuları seninle tartışmayı bana sevdiren konuşman. Sözlerin sende anlam bulmasıdır.
Dinlediğim müziklerdir aşk. Dinlerken beni benden alan, bana beni, seni, bizi hatırlatan şarkılar. Her notasında, her sözünde seni bulmaktır.
Okuduğum kitaptır aşk. Aynı sayfada saatlarce durmak, aynı cümleyi bana tekrar tekrar okutmandır. Bazen karşıma çıkan bir cümleyi ya da şarkıyı beğeneceğini düşünüp hemen sana göndermemdi. Seninle her şeyi paylaşmamdı aşk.
Seninle tanıştığım şehirdir aşk. Senden önce kalabalık, senden sonra sadece ikimizin yaşadığı bir yer.
Yağmurlu havadır aşk. O havada seninle el-ele ıslanarak gezmektir. Bana saçım başım ıslak, akmış makyajımla bile güzel olduğumu söylemendir.
Gittiyimiz mekanlardır aşk. Sensiz bi anlamı olmayan, ıssız görünen yerlerdir.
Seni bıkmadan arkadaşlarıma anlatmaktır aşk (bunu bi de onlara sormak lazım).
Kusurlarıyla, eksikleriyle kabul etmektir aşk. Değiştirmeye çalışmamaktır.
Yanıbaşındayken bile özlemektir aşk. Ayrılırken sıkıca sarılmaktır. Kemikleri sızlatırcasına.
Aşk ayrı kaldığım zamanda kahr olmak, kavuşma anını beklemektir. Ilk göz göze geldiyimizde konuşamamaktır. Sımsıkı sarılmaktır sana. Kollarımın benim yerime dile gelmesidir. Sevgi ve özlemin derinliyini haykırmasıdr.
Susmaktır aşk. O sessizliyi anlamaktır.
Tek kelime etmeden beraber yürümektir uzun uzun.
Ya da senkron adımlamaktır yolda. Aniden bi şarkı mırldanıp dans etmektir yolun ortasında umursamadan kimseyi.
Aşk her buluşmaya aynı heyecanla koşa koşa gitmektir.
Başlamaya korktuğum şeylerde beni cesaretlendirmendi aşk. Desteklemendi, benden daha heyecanlı olmandır.
Aynı bardaktan içtiğin çaydır, aynı yerden ısırdığın ekmektir.
Aşk; zaman ayrımaktır, çünkülerle değil, herşeye rağmenlerle sevmektir, beraberken dünyayı unutmaktır.
Aşk hasrettir, vuslattır, küs olduğum zamanlarda eksik hiss etmekti. Kahr olmaktı her gün. Böyle hiss ettiğim için kendimden nefret etmemdi.
Özlemektir aşk. Delicesine özlemek, ölürcesine..
Aşk kıskanmaktır. İçin içini yerken, kıskançlıktan kudururken ona belli etmemektir.
Eşyan ya da malınmış gibi davranmamaktır aşk. Seçimlerine saygı duymaktır. Sahip olmak değil, ait olmaktır.
Aşk bi an bile olsun sevgisinden şüphe etmemektir. Güvenmektir gözü kapalı.
Aşk onun kokusudur. Yolda yalnız yürürken o kokunun burnuna gelmesi ve durup etrafda onu aramandır.
Aşk onu herkesten sakınmak, saklamaktır. Dünyanın en kıymetli hazinesine sahip olduğunu bilmektir.
Aşk onu paylaşamamaktır. İnsan en deyerlisini nasıl paylaşa bilir ki başkaları ile?!
Aslında aşk bana göre bizdik.
Sana göre neydi aşk?
hamidaaliyeva.wordpress.com