Sallama Çay
Kaçış hep, hep bir şeylerden kaçış.. Tekrar nefes..
***
Buğulu bir pencerenin arkasından izledim şehri. Güneşin doğuşundan batışına kadar. İlk pembelikten son kızıla kadar.. Kavgayı, tanışmayı, doğumu, ölümü içinde barındıran koca bir günü yine sabah kalktığımda içime kurduğum o müzikle izledim; dinledim.
Her sabah yeni bi ızdırapla doğardım; bu sabah da her sabah gibi; doğdum.. Fırtınayla.. Sallama çayımı bardağa koyup suyun kaynamasını bekledim.(ne samimiyetsizdir “sallama” çay) gece boyunca yapışmış yemek borumdan kuru bir ekmeği zorla geçirip “gün gibi kaos” a attım kendimi. Buğulu cam; yeniden.. Akan bir şehir, uyanmaya çalışan.. Kaos; kaos olacak ya kornasız kavgasız olur mu; yeni bir sabaha yeniden “doğma”nın sancısı çıkarılacak elbet birilerinden..
Hiç bilmediğim hayatlara; kulak misafiri oluyorum. Ne tuhaf; beni asla tanımadınız ama yol boyunca muhabbet ettim sizinle, ne tuhaf..
Buğuya yeniden dönüyorum.. Az kaldı. Kimse görmüyor birbirini. Telaş; hem de nasıl.( ne için..) Yol bitti; başlıyoruz..
Tanıdık yüzler görüyorum. Tanışmadığım “tanıdık” yüzler..
“Günaydın”( Bir gün tanışsak ya sizinle; yeniden. Bu telaş bitmez; beklersek. Akışın/telaşın tam ortasında belki kendi yaptığımız bir gemide.. Yeniden)
***
Odalar..
Çoktan uyanmışlar..
Nefes, tekrar nefes..
***
İkinci sallama çayım. Uyanmalı artık. Göz kapaklarımı kafeinle asmalı kaşlarıma.. Dinlemeli; hatmetli, öğrenmeliyim. Yararsız. Çarpıntıdan başka bi işe yaramadı çay. “Sallama çay” . Adapte olmalı “şu ana”. Gidip geliyor görüntüler, sesler. Uyanmalı..
Kent uyandı artık. Güneş tepede.. Şarkı nakarata döndü saat benim saatim. Yürüyorum..Geçiyorum yanlarından.. Acı çığlıkların, fırtınada terlik giymiş ayakların, yumruk yumruğa kavgaların, nefessiz nefeslerin, yetmeyen kalplerin, tıkalı damarların.. Kanların, balgamların..
Geçiyorum..
Yine buğu, yine şehir. Bu kez şarkı en hüzünlü ezgisinde. Kızıla dönmüş. Keman en tiz sesiyle.. “Geçtiklerim” geçiyor gözümün önünden. Yetişemiyorum. Buğuyu görmüyorum. Şehir de yok artık. Beklemeye ne hacet “dem”e ne gerek var.. Nefes.. Yeniden.. Yeniden tek kişilik hayatımın en sallama çayını demliyorum; uyuyalım..
Nefes..
Şarkı bitti..
Uyuyorum.