Yıllardır çoluk çocuk, büyük küçük demeden, karşısına oturup çekirdek çitleyip mandalina soyarak izlediğimiz, çoğumuzun izlerken hayaller kurmaktan kendini alıkoyamadığı, o buz pistinde etekleri uçuşa uçuşa kuğu gibi salındığımızı hayal ettiğimiz buz pateni gösterilerine, özetle “namahrem” diyerek sansür gelmiş TRT’den; hiç şaşırmadım.
Ancak aynı TRT’den, özellikle ekranlarında yayınlanan halk müziği konserlerinde, bu kararı tutarlı bir duruş sergilemesini rica ediyorum.
“Memeler baş kaldırmış kavuşmuyor düğmeler” nakaratıyla kabaran nefisleri “Samanlıktan kaldıramadım samanı da zühtüüüüüü” nidaları ile kuytu köşede sonlandıran bir potpori, buz pateninde kuğu gibi salınan kızlardan daha az namahrem olamaz kanımca. Veya gecenin sonuna doğru hızlanan ritimle beraber araya giren Konyalım türküsü yok mu? Hep bir ağızdan bağırıyoruz; “Konyalıdan başkasına bastırmammmm offff offffff!” Kimse de çıkıp demiyor, yahu sen ne diyorsun, bastırmam falan, bunlar nasıl laflar diye. Niye? Çünkü bu ve binlercesini bildiğiniz, duyduğunuz ve söylediğiniz türküler, türkülerimiz, bizim sanat eserlerimiz.
Ama o buzun üstünde, belki denesek aramızdan sadece iki üç kişinin ayakta kalabileceği o kaygan, soğuk zemin üzerinde, sanki uçarcasına dans eden o naif kızların gösterisi sanat değil; namahrem. Niye mi? Çünkü biz oldum olası mini etek gördü mü kendinden geçen, azıcık göğüs dekoltesi ile karşısına geçtiğinde kuduz köpek gibi ağzından salyalar akıtan, biraz da güzel, yüzüne bakılır bir kadın isen aklında ne fantaziler yazan, o fantazilerle mutlu olan bir milletmişiz. Çocukken, televizyon karşısında mandalina yerken, bu gerçeğin ayırdına varamıyor insan. Daha da acımasız ve gerçekçi olmam gerekirse malesef biz çoluğa çocuğa din, töre, örf, adet, gelenek, görenek kisvesi altında musallat olan; bunu da alkışlanacak bir medya desteği ile “çocuk gelinler” saçmalığı olarak sunan bir milletiz. Kadınını hor gören, döven, söven, hatta öldüren, ve bunların hepsini yaparken de Allah’ın arkasına sığınan kör cahilleriz biz. Televizyonda buz pateni yerine tecavüz, ölüm, darp, yaralama haberlerini izlemeye prim veren ve bu tarz yayınların prim yapacağına inanan bir milletiz.
Sonra düğünlerde, derneklerde gelsin “Ne de güzel baldırın var naylon çorap ister Osman Aga” ile sahnelere dökülen erkekli kadınlı göbek havası güruhu, “Arabada 5, evde 15” çiler, Konyalı’dan başkasına bastırmayanlar…
Ama buz pateni gösterisi mı? Yokkkk!!! Zinhar!!! Haşa!!! Kızların etek boyları çok kısa, elbiseleri çok açık, çiftli danslarda erkekler kızlar sarmaş dolaş, kültürümüze, gelenek, göreneğimize, dinimize aykırı, velhasılı namahrem. Çünkü TRT yönetimi de biliyor sanıyorum millet olarak nelere zaafımız olduğunu, nelere heyecanlandığımızı kahve köşelerinde. O anlamda tebrik ederim kendilerini, yerinde bir karar olmuş.
Allahtan müslüman, inançlı bir toplumuz da sadece bunlar oluyor sokaklarımızda, evlerimizde, arka odalarımızda; yoksa kim bilir daha nice olurdu halimiz? Buna da şükür.