Yanlışlardan bahsederek başlamak gerekir bu gudubetlik yazıya.Şuan absürt komedi olmasını isterdim her zaman ki gibi yazdığım yazıların,şuan kaplayan hüzün pencerede baktığımda bulutlarda senin silüetin yardımcı oldu.Tek kişilik hatayı iki insanın çekmesi,her zaman söylenen klişe bir sözden ibaret gibi sıkıcı geliyor artık.Yine gönlüm karardı.Aslında sevdiğimiz insan o gerçek kişi çıkmaması mükemmel iç burukluğudur.Bu hüzün en güzel yağmurlu havadan ıslanmaktan ziyade,yağmuru bünyede taş yağar gibi hissetmekten başka bir şey değil yahu ! Meğerse sevgilim sen değilmişin benim kutuplarda o soğukta ayakta durabilecek soğu yiyip hâlâ ayakta durmama sebepte olan.En sevdiğin arkadaşın…Hızlı aşık olma duygusu kaplamış enfes bahar gününde bizi.Çabucacık karar verip hızlı yaşadık bu ilişkiyi karma karışık,yalan söyledik kalplere kandırdık farkında olmadan bu bedenlere yalan söyleyerek geçti haftalar,aylar,yıllar.Oysa çok umutluydum şuan uzaklarda olan tek çiçek.Dikkatim dağıldı küçük kelebek sayfama kondu son satırları sana ayırmıştım sevgi sözcükleriyle doluydu fakat kelebeğin ömrü bizimkinden daha az kıyamadım sevgi sözcüklerinden seni mahrum edip bu kısımları atlıyorum...
Çocukluktan beri dinlediğimiz şiirlerin güzelliğini büyüğünce anladım ki bu güzel yürekli aşk acısı çeken ölmüş efsane ruhlu insanları tekrardan daha iyi anlıyorum.Karşımıza kimin çıkacağı değil,kime aşık olacağımız değil,aslında en önemlisi monoton bir hayat olacak mı ? Hiç bitmeyen sözcüklerimiz olacak mı ? Yeni kelimeler türetip uyuya kalacağız mı ? Nefret ettiğim aslında bir o kadar da hak verdiğim kelime “Zaman” kötü yanı akıp gitmesi bu kahrediyor.Daha düne kadar ilk çocukluk aşkımızı görünce boncuk boncuk terliyorduk.Şimdi ise bu yeni modern zamanlarda nesli tükenmiş çöldeki çiçek nerede?Tabii nerede olacak tesadüfü bekler iştahlı iştahlı.Tamam bu işte ! Dediğimiz anda yine kendimizi kandırmış olacağız,artık kendimizi kandırmaktan küstüreceğiz benliğimize.Zamana kızgınlığım bitmedi kadere de artık tam zamanında çalışmıyor belki bir hayat şuan yanlış yönlendirildi.Hepimiz aynı şeyleri düşünüyoruz belki şurada bir yerde karşılaşmamızı bekliyor diyerek,neden bilmem bize derman olması gerekenler bizden kaçmasın anlamadığımız şu “içi” nasıl acaba? İlk bakışta acaba benim içimi bilse yahu görebilse öyle bir yeteneği var mı ? Anlatmak istediklerimi ona bakınca anlatamıyorum konuşmadan anlayacak mı bozkır güzeli.Sanırım bunlar şimdiki zamanımızda ölüp gitmiş yok olmuş eski şairlerin,yazarların ve en önemlisi büyüklerimizin bahsettiği saf ve dürüst aşktan eser kalmamış.Sende itiraf et izlediğin filmleri raflarında saklayıp,sevdiğin müzikleri,sadece sana ait atmosfer kafa yapısını tozlu raftan çıkartmanın vaktini bekliyorsun ! Çoğu insanın izlemediği bir filmi özellikle kimsenin çok izlemediği filmleri izledim diye düşünüp karşına öyle birinin çıkmasını bekleyen o kadar çok özel insan var ki.Hep böyle mutlu sonla bitmiyor maalesef,dışarıdaki insanlara bakın evcilik oyunlarıyla kafasını zehirlemiş yapmacık çok insanlar virüs gibi yayılmış ve bunun sonucunda kavgalarla büyüyen küçük bir çocuk yetişecek,belkide cinayetlerle süslenecek.Sizin tek bilmediğiniz şey evrendeki bu güzelliklerin yaşanabilecek şeylerin harap edilmesi ve bir o kadar da düşünmediğiniz şey “Yarının garanti olmadığı”Her an öleceğimizin farkında olmadan yaşayan insanlara acıyorum ve bu kadar kötülük bu insan bünyesinden nasıl çıkıyor.Sanırım sevgilim sana yine sevgi sözcükleri yazamadan bitireceğim,kelebeğin diğer eşi kondu sayfama kıyamadım ikisine yazıma burada son veriyorum… Sayfadaki kelebek.