Tiyatrolar siyaset yeyince ceza kusuyorlar.
Ee herşey göreceli tabi!
Şimdi azizim, “orta oyunu” geleneği de pek devam etmiyor ki tuluat yapacağınız tuttu diyeyim!
Hem nasıl muhalifsiniz siz bakayım! Bu kadar şikayet mi edilirmiş?
Gerek ki;
“Bizim özümüz ceza, demirden binseydik…” deyin.
Hadi bırakın yahu. O kadar “ses”ten sonra ne bekliyordunuz, madalya mı?
Siz ki ödeneksiz kuruldunuz, ödenek diye geliştiniz. Şimdi daha yüksek haykırmalısınız
“Bizi geliştiren yüz lira bilet parası veren ödenekli seyircimizdir.” diyerek…
O para nereden karşılasın ihtiyaçları…
E tabii bunun batı turnesi var. Yine batı turnesi var. Hep batı, bir de Avrupa turnesi var.
Hani doğu, güney doğu da yüzünüzü ödenekletemiyor ki evdeki hesap çarşıya uysun!
Zor görünüyor durumunuz zor!
Belki de sizin için çok zor şimdi. Muhalif cepheniz topçu ateşine tutulunca hatırladığınız,
o, yüzlerinin yarısı yosun tutmuş, resimlerinizi dergilerde zor görmüş (kaldı ki şahsınızı şehirlerinin sahnesinde görsünler) seyirciye;
“Biz onların ödenekleştirdiklerinden olduk, yardım edin destek olun…” demek!
Cezaymış, dertmiş tasaymış, yasaymış?
Boş verin yahu bunları asıl mesele;
Olmak yada olmamak…
Hadi üstatlarım;
En iyisi ne siz metin dışında dolaşın, ne ben öz eleştiri…
Ortasında kapansın bu konu. Siz muhalif, ben “ödenek.”
OSMAN EREN
https://www.facebook.com/osmaneren25