günden güne teknoloji gelişirken insanın düşmesi mi desem, ne desem bilemedim gerçekten. bunu yazarken kulağımda çalan çok eskilerden, eski hissetmek iyi geliyor çünkü, zarifoğlu gibi bu çağdan etinle kemiğinle nefret etmeden anlaşılamayan bu döngüde ya bu batağa düşersem korkusu.. basitleşiyoruz değişirken, her şeyin kolayı bulunuyor zora gelemiyoruz, bu sayede mi bilmiyorum ama sanki başkası için kederlenme, başkasını anlama hissimizi yitirdik, bunu hissetmeyeli çok olmuş gibi, yada hisseden birini uzun süredir görmemiş gibi, zihnimize, algılarımıza, enjekte edilen isteme isteği, sahip olma isteği, sahip olmak hiç bu kadar korkunç gelmemişti, hiç bu kadar bencilce olabileceğini düşünmemiştim. çünkü sahip olmak isterken onun bir mücadeleye sonrasında belki hastalığa dönüştüğünü göremiyoruz. somut olmam gerekir; minimalist tarz adında gardrop boşaltma akımları başlatanların da bu mücadelenin en içinde olduklarını bilmenizi isterim.