Susmadım ben belki de susamadım hiçbir zaman. Gerçekden var mıydı susmanın yeri susmalı mıydı insan? Suskunluk derin bir derya mıydı? İnsan sussa kaybolmaz mıydı? Sussa nasıl soru sorardı insan? Felsefenin temeli sormak, sorgulamak değil midir? Konuşmadan sorgulayabilir mi insan?
Neden sessizliği seviyoruz konuşacak bir şey olmadığı için mi? Neden konuşmayı seviyoruz bazen içimiz konuşacak, konuşulması gereken şeylerle dolu olduğu için mi? Neden konuşmaz bir insan konuşacak biri olmadığı için mi yoksa dinlenmediği için mi?
Yoksa son zamanların en popüler en anlamlı ama kullandıkça anlamsızlaşan kelimeyi mi yaşıyordur insan yani yalnızlığı fiile mi dökmüştür insan?
Neden yalnızdır insanlar neden konuşmazlar birbirleriyle yalnızlık kimin suçudur? Benim mi senin mi sizin mi tüm şahısları saymaya gerek var mıdır?
Gerçekden yalnız mıdır insan sevilmeli midir yalnızlık? Yalnızlık güzel midir? Yoksa sadece Tanrıya mı aittir?
Belki de yalnız olmamız için yaratılmış 7 milyar insan vardı. Peki biz niye yalnızdık?
Niye konuşamıyorduk niye dinleyemiyorduk? Kim doğru cevabı verebilir bu sorulara verilmelimidir bu cevaplar yoksa sonsuz cevaplanmayan sorulara mı katılmalıdır?