Derler ki benim için, çok asosyalsin.
Asosyal! A benim kardeşim, kime göre, neye göre sosyallikten bahsediyorsun? Sahi ‘sosyal’ kelimesinin tam karşılığı nedir?
Türk Dil Kurumuna göre, bireyin kişilik kazanarak belli bir toplumsal çevreye hazırlanması, toplumla bütünleşmesi sürecidir, sosyalleşme.
Felsefe gözlüğüyle bakıldığında: yaşamını devam ettirebilmek için yardıma ihtiyaç duyan insanın, içinde doğduğu topluma adapte olabilme sürecidir.
Bu süreç içinde (toplumsallaşma süreci) insan; içine doğduğu toplumun kültürel değerlerini öğrenir, kendine has beceriler edinir, kendi bilincine ulaşmış bir birey haline gelir.
Yaşamam için topluma ihtiyacım varmış. Peki o toplum içerisinde kendimi ifade edemiyorsam, sürekli mahalle baskısı hissediyorsam, benim o toplum içerisinde kalma isteğim yok olmaz mı? Şu açıdan baksak bir de, bir olguya ya da bir ideaya bağlı kalmak özgürlük prensiplerine zıt değil midir?
Tamam, bireyi birey yapan etrafındaki insan topluluğudur. Bireye anlam kazandıran, aynı cinsten canlılarla olan münasebetidir.
Topluma olan ihtiyacım belli bir noktaya kadar devam eder. Toplumsal rol ve bunları destekleyen tutumları bana öğretirler. Ama bu kadar. Daha ilerisini bana dikte edemezler. Nasıl düşüneceğimi, neyi düşleyeceğimi toplum karar veremez.
Entellektüel sosyalleşme diye bir tabir de var. Bundan geri kalmak cahillikle eşdeğerdir.
İnsanlık, gitgide bataklığa doğru sürükleniyor. Bu sosyalleşme ıvırtısı sonumuz olacak. Gitgide insanlık sadece tek türe indirgenecek.
Tekdüze bir insan modeli olacak ve herkes o modeli örnek alıp, sosyalleşme adına özünden kopacak ve ardından da kıyamet kopacak.
Kıyametin kopması yakındır dostlarım…