Yerinde olmak isterdim, biri de beni seni sevdiğim kadar çok sevsin isterdim. Kim istemez ki sevilmeyi? Üstelik seni sevdiğim gibi… O kadar derin ve hisli. Bir şiirim olsun isterdim. Acemice, basit veya ustaca; senden gelmiş olsa yeterdi bana. Bana yazılmış iki satır mektup olsa altında adın yazsa yeterdi bana.
Yanımda olduğun, yanımda uyandığın sabahlarda kahvaltıda sana renkli reçeller gibi çilekli, şeftalili kelimeler dizmek isterdim. Yoktun ve yoksundum sana. Belki yokluğunla besleniyordu kalemim; ama her gün eksiliyordum diğer yandan. Yapraklar sararıp dökülüyor ve ben soluyordum pembeden beyaza.
Özlemek elini uzatsan yetişemeyeceğini ve en kötüsü kalbini açsan karşılıksız kalacağını bilmek ne kötü. Ümitsiz olmak, ümidin yeşermemesi bu vahanın ortasında ne kötü. Oysa seni düşünmek, senli hayallerde yaşatmak sevgiyi; çölde vaha bulmak kadar güzel.
Özlemek, özlemeye; sevmek sevmeye değecekse, güzel elbet. Ama asıl güzel olan ne bilir misin? Değer mi değmez mi? Diye düşünmeden, hesapsız, çıkarsız ve en önemlisi de karşılıksız, beklentisiz sevmek. Özlem zor ölmek daha zor. İnan bana ölmek zor…
20.10.2014
Hazal Yıldız