Taze çiselemiş yağmurun nemli kokusu hükmediyordu havaya. Gülüşen oynaşan serçeler her yerde. Mutlak sessizlik vardı içimde. Hayattaki rolüm neydi? Diğer insanların gözünde ben neydim? Gaipten gelen karga sesleri ve hafif ılık bir rüzgarla güneşin sıcaklığı iliklerime kadar işliyordu, huzur vardı. Ben ve kendim herhalde yaşayabileceğimiz tek gerçek sohbeti ediyorduk. Karşımdaki gölet, onu gölgeleyen köprü ve geri kalan her şey manzarama ortak oluyordu. Blokların ve şehrin kasıntı hissiyatından uzakken, tam da burası diyordum…