Benliğimi parçayan yuvarlanan bir taş mı?
Usul usul yürüyen papatlayalar,
Eli bağrında çömelen acılar,
Yoksa herkesi vardan yok eden,
bir kendini unutan ölüm mü?
Unutmak için yaşamak gerek
Sen yaşadığın için unut!
Yahut bekle ki ölüm havlasın kapında
Unutmak istemeyene unutturur
Yaşadığı yaşamadığı ne varsa.
Bir aslanın pençeleri tırmalıyor şimdi beynimi
Fakat görmeliyim bu tamahkâr ölümü
Bunca yok arasından
el mi uzatıyor
var olanlar?
Bir sen durdurursun beni
Bir sana uymaz unutuş
Bir sende acıtır ölüm
Fakat sen,
Sen içimde pinhan…