Çok oldu biz o diyarlardan uzaklaşalı. Pamuk nedir? Buğday nedir bilmeyiz.
Toprağa artık yukardan bakıyoruz hepimiz.
Üstümüz başımız tozlansın istemeyiz.
Köylere gitmeyiz mesela. AVM’ler sahipsiz kalmamalı.
Üretimi unutmuş, tüketime vurulmuş kimseleriz.
Bir bak sokaklara.
“Toprak gibi adam” var mıdır aramızda?
Kaldı mı bir “adam” bu hislerimizle saplandığımız çamur kent bataklığında?
Yaşamak için koşmak zorunda mıyım mesela?
Hız ve haz içinde “genç ölmek” kader midir Sevgili?
Kaderim, gizli değil miydi çabamda?
Anladım. Artık gömmeliyim hayallerimi.
Ne de olsa sol yanım hep yapayalnız tek başına.
Uzak durdukça daha iyi anlıyorum.
Değerlerim, kimsesiz kalabalıkların ayakları altında.
Her doğrunun karşısına bir yalan ekmişler Sevgili.
Ve topraksız kapitalist tarlada taşlara basmak yasak!
İnan ki bu deli hislere “yalnızlık” bile fazla.