Yaşadığımız bu hayatın içinde olgunluğa erişemediğimiz için sadece tesettürü kadınlara has bir örtünme olarak bilmemiz hiçte şaşılacak bir durum değil! Hal böyle olunca sadece kadınlarımıza has bir mana katmak tekâmül (olgunluk) açısından gerçek manasına erişmemizde mümkün olmayacaktır. Tekâmülsüz şekilden öteye gitmeyen anlayışımız öğrenmemizi zor kılırken İslamiyet’i tam manası ile kavramamızda mümkün olmayacaktır. Her şeyin tersine işlediği devam ettiği günümüzde bizlerin doğru istikamete doğru yürüyerek Âlemlerin Rabbi yüce Allah C.C. doğru adım atanlardan olmamız gerekmektedir. Her şeyin içini boşaltmak yerine biz kullar içini Âlemlerin Rabbi Allah C.C. bize âlemlere donattığı güzelliklerle donatmamızda gerekir ki kul insan olalım.
Yüce Allah erkeklere şu emri vermiştir:
“Mümin erkeklere söyle: Gözlerini harama bakmaktan çeksinler ve ırzlarını korusunlar. Bu, kendileri için daha temizdir.” (Nur 24/30)
Yüce Allah kadınlara da şöyle emretmiştir:
“Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini haramdan sakınsınlar. Irzlarını korusunlar. Görülmesi tabii olan yerler hariç ziynet yerlerini açmasınlar. Başörtülerini yakalarının üzerine kadar salsınlar. Ziynet yerlerini izin verilenler dışında kimseye göstermesinler. Bir de ayak bileklerine taktıkları gizli süsler bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler, (önceki kusurlarınızdan dolayı) hepiniz Allah’a tövbe edin. Böylece korktuğunuzdan emin, umduğunuza nail olursunuz.” Nur 24/31
Bakışlarımıza sözlerimize dilimize gönlümüze İslam örtüsü ahlakı ile bir örtü örterek tüm kötülüklerden korumadıktan feyizle hasenatla hatta ihlâsla (edeple örtmedikten) büründürmedikten, ahlak imanla derin mana ile derin bir örtü ile örtmedikten sonra koruyamadıktan sonra, öğrenme konuşma değer kıymet bilme anlayışımız değişmeyecek, bize bir değer katmayacaktır. Bu örtünme Riyazet erdemi ile Allah’ın emrini kadınlarımıza has olmadığını bizimde bu güzelliklerle örtünmemiz bizim bürünmemiz İslam’ı yaşama iddiasın da olan bizler için, kötülüklere şeytana karşı bir kalkan olacaktır. Bu güzelliklerle kendimizi koruduğumuz gibi Âlemlerin Rabbi karşısında büyük ecirde kazanmış olacağız, kısacası bir taşla beş on kuş vurmaya benzer (Kuşları vurmak caiz değildir ben mecazi anlamda kullandım).Bu güzellikler toplumsal dönüşüm açısından bizi yıkmaya çalışan batı ve şeytan ile uşaklarını yıkarak yeryüzünde silerek çaresiz dermansız bırakacaktır. Bizi seven Âlemlerin Rabbi yüce Allah bir adım atarak harekete geçmemizi istemektedir, yoksa her şeye kadir mutlak güç sahibi olan yüce Allah C.C. ol deyince olduracağı bu değişimi, kullarının bir adım atarak yapmasını ve ecir kazanarak cennetinde kalmasını istemektedir, vesselam.
Mehmet Aluç
Hasenat: Güzel işler, iyilikler.
Riyazet: Nefsin isteklerini yapmamak.
Ecir: Yapılan güzel ameller karşılığında Allah’ın kullarına verdiği manevi mükâfattır