Huzurlu ve sessiz bir zindanda başlayan hikayesini, uzaklardan gelen tıkırtılarla anlamlandırmaya çalışan küçük bir beden…
Hayasız ve umarsız cümlelere duvar olan ninnilerle hazırlanır hayata.
Bazen de, yorgun bedenine zıt bir şefkat taşıyan babasının sesini duyar. Heyecanlanır…
Bu yüzdendir naif ve zarif parmaklarının tekmelemeleri belki de.
Belki de…
Kavuşma heyecanı…
Donuk zihinlerin titreşimli koşuşturmasına tanık olur evvela…
Hayat…Nefes…
Ciğerindeki tüm güzel sesleri ağlayarak yayar gökyüzüne.
Bir ‘iyi dilek’ daha yayılır mavi gökyüzüne.
Kötülük yapmakta olan bir ruh pişman olur bu sayede.
Bu yüzdendir her bebeğin ağlayarak hayata başlaması.
Masum bir intizar…
O.D