Hayat gemisine binerek, hayat denizde yoluna devam eden bizler,ani dalgalanma ve sahile vuran dalgaların birbiri ile yarışarak, sahilde ne var yoksa temizleyerek içine aldığı o yüksek dalgalanmalarını bir an bilinçsizliğin verdiği korku ile anlayamamanın korkusu beceriksizliği içinde,gemiden atlayarak kendi başına hayatını kurtarmanın gayesi ile uzaklara yüzerek ya bir adaya tek başına vararak yaşamaya devam eder,ya da boğularak sadece kendini düşünmenin benlik dürtüsüne yenik düşerek ölümü tatmıştır.Birlik beraberlik içinde çözüm aramak yerine,herkes kendi hayallerinin bir an önce, denizde boğularak yok olacağı endişesi yerine,toplu olarak tek bir hayalleri olarak birlik içinde bu ani dalgalanmalarda kurtulmanın çaresi ile olmanı gayreti içinde,yeniden taptaze birlikte olmanın huzuru ile kurtulmanın üzerinde kafa yorarak kurtulmaya çalışmak, en güzeli en doğrusu ve en mantıklısıdır,ama gel gör ki bizler sadece kendi hayallerimizin peşinde, kendimizi kurtarmanın telaşında,toplum olarak yaşamanın ve toplumun çıkarı hayalinin peşinde hiç koşmuyoruz.
Hatta toplumsal yaşamayı unutarak, bireysel yaşayarak,karşımıza çıkanı rakip görmenin utanmazlığı ile yıkmanın yok etmenin ekseninde, kendimizi yok etmenin edepsizliği ile yaşıyoruz.Toplumsal birlikteliği sağlayacak, idoleji yerine bireysel, herkesin ayrı ayrı seçtiği ideoloji savların gönülde sevinç mutluluk getirmeyecek fikirlerin peşinde, bomboş hayallerimizle yok olarak düşmanların ekmeğine yağ sürüyoruz.Zaten düşman bizim çöküşümüz için ortaya böylesine tutarsız ideolojileri saplantıları ortaya atarak,karşıya geçerek kavgamızı gülerek izliyor ama düşmanın unuttuğu bir şey var,gönlümüzdeki iman her ne kadar bir an sönükte olsa,vatan millet birlik kardeşliğimizi düşman çökertmeye kalktığında,imanımızın şahlanarak gönlümüze tokat vurması ile yeniden birlik kardeşliğin vatan bayrak aşkıyla, onları yok edeceğimizi unutmuş olmasıdır.İşte bu nedenle bireysel çıkarlar hülyalar yerine, her an her zaman toplumsal birlik kardeşlik ideolojileri kabul ederek, bilinçsizlik perişanlığın şifasızlığın da benlik çamurunun izlerini imanın berrak nehrinde yıkanarak temizlemeliyiz.
Felaket felaketle yok oluşu getirirken,düşmanların katliamlarla ölümlerle sevinmesine asla izin vermeden,biz Müslümanları korkutmasına izin vermeden, iman’ın huzurlu vadisinde huzurla kardeşlikle yaşayarak,vatanın dört bir yanını iman ve kardeşliğin çelikten kaleleri ile yeniden kaleler dikmeliyiz.Selam ve dua ile.
Mehmet Aluç