Bu hayatta hakkında takıntılı olduğum nadir şeylerden biridir kaybetmek. Ve öyle çok kaybederim ki…
Ne zaman bir taraf olsam, kaderin oyununa mağlup olur kaybederim. Genelde zamansız severim, sonra da kendimi aylar süren bir çıkmazın içinde bulurum. Çoğunlukla kendimi kaybederim.
Eskiden ne kadar masum ve sahipsizdik. Sabahlara kadar oturur varoluşumuzu düşünürdük.
Son zamanlarda içine düştüğüm endişe, adını bile koymaya korktuğum duygularım. Kaybetmek en büyük takıntım.
Kaybetme korkum hep baltalar deneme ihtimalimi. Yapamam. Yaparsam da kesin yanlış yaparım zaten.
Sabaha kadar düşündüm. Önüne geçemeyeceğim bir sonuca vardım.Onca varoluş sorunlarımın arasında asıl yatan çok daha derindeki sevdiğim şeyleri kaybetme korkusuydu bunu öğrendim. Ben aslında her şeyi sonradan öğrendim böyle.
Sevdiklerinizi asla kaybetmezsiniz. Bazen eski şarkılarda bazen küçük gülüşlerde yaşarsınız beraber. İnsan olmanın ayrıcalığı olan düşüncelerde saklarsınız onları. Bazen sadece onlarla olmak ister eski şarkıları dinlersiniz. Geçmişin buğusuna kapılır, keşkelerde boğulursunuz. Kaybettikleriniz boğazınızda küçük bir düğüm olur. Ağlamak istersiniz, ağlayamazsınız.