Bu içtiğim kaçıncı çay bilmiyorum,
Şu sıralar aklımda muamma birçok şey var amma,
Bildiğim birşey var,
Sen bir türlü gelmiyorsun.
Beklerken seni senli hayallere dalıyorum,
Düşlüyorum,düşlüyorum.
Senli düşler ile doluyor aklımın kıyı köşesi,
Derken birden garson adisyonu uzatıveriyor önüme.
”Ne ara içtim ben bu kadar çayı canım kardeşim ?” diyorum,
”Abi sen tamam demeyince ben de sürekli getirdim.” diyor pişkin pişkin gülerek.
Yine anın ruhaniyetine baskın bir güç oluşturuyor kapitalizm,
Sonra hayal kurmanın dahi parayla olduğu bir dünya hayal ediyorum,
Düşlüyorum,düşlüyorum,
Akabinde hesabı ödemek üzere kasaya yönelip elimi cebime attığımda
Senli düşlere ödediğim paralardan arta çay parası kalmıyor bana,
Bardağı bir liradan beş çayı ödeyemiyorum,
Bir bakıyorum beş parasız kalıyorum.