Tüm anlamları yükle sırtına
ıslak olanları ayır
biliyorum onlar en ağır
kaldıramazsın
üşümek yüzünden yakacak arayışıydı seninkisi
ihtiyaçlar hiyerarşisinde taban alanından hallice
ormanları talan da bu yüzden
ağzındaki yalan da
gölgenin dokunduğu her yerde
süt kesiği güneş
adım attığın bahçelerde
çiçekler tanımsız
çirkin ayaklarının altından kayıyor toprak
mananın karışması da bu yüzden
maddenin kaçışı da
şimdi bir kadın elleriyle gömsün seni
ağzınla çiğnediğin mayın tarlasına
bir bulut ağlasın seni sonra
bir cümle kussun seni
bir yıldırım düşsün baş ucuna
tufanlar vursun kavmine
sonra doğur kendini ıslak taşa
sancılarını sağaltsın sanrılar
zamanın tekerleğinden
merkezkaç kuvvetiyle
fırlat kendini yeni bir dünyaya
yaşa öyle gelişine işte
paldır küldür gidişlerin
dönüşü olmayan yolunda
tepe taklak gelen
bir yolcusun sen
uğurlarken seni üflüyorum Sır’a
bir..
iki ..
üç!
.