Sıcak bir yaz günü, beş kahvesi vakti..
Kafa dinlemek istiyordu kız. Hayır, hayır! Yanlış tabir. Kafasını dinlemek istemezdi..
Biniki türlü ses vardı kafasında, ruhunu kemiren… Kafasını dinlemekten yorulmuştu kız… Kulak tıkamalıydı kafasındakilere.. Düşünmekten uzaklaşmalıydı. Kendisini boşluğa atmalıydı. Boşluk deyince salıncak gelirdi aklına. Salıncakta boşluğu hissederdi. Boşlukta olduğunu… Salıncak kurmalıydı… Bu iş için ekilmiş kaftan Umut ağacıydı… Umut ağacının dalına kuracaktı salıncağını.
Uzundu Umut ağacı… Dalları Arş’a kadar uzanırdı. Az değildi Arş’a taşıdığı dualar… Ve az değildi verdiği Zu’Arş’ın kabul meyveleri…
Bir iki defayla yetinmedi kız, defalarca sardı ipini dala. Emin olmak istiyordu, salıncağı sağlam dursun… Sırf bunun içindi ipe attığı “Kördüğümler”…
Her şey, düpdüzgün, tas tamam, hap hazır ve daha biri saçma sapan diğeri zatınıza malum olan nice ikilemeyle diz\kildi karşısına…
Salıverdi bedenini salıncağa..
Kız sallandıkça durdu ruhundaki sallantılar… Durgunlaştı, dinginleşti gönlündeki sarsıntılar…
Bir ileri, bir geri…
Boşluktaydı… Zaman ve mekan bildiren tüm zarflardan arıydı… Hiç’ti hissettiği…
Hiçlik her şeyden daha büyüktü. Her şeyden daha çoktu…Her şey kaybolabilirdi hiçlikte… Kız da kaybolmuştu… Arzusu da buydu zaten. Kendisini kaybetmek.. Kendisinden uzaklaşmak..
Her zerresini teslim etmişti Umut ağacındaki salıncağa..
Ne yazık ki Umut ağacı ihanet edecekti kızın inancına…
Kız ipinden korkarken Umut ağacının dalı kırılmıştı. Bir anda düşüvermişti kız. Afallamıştı. Neye uğradığını şaşırmıştı. Aslında bu bir “uğrama” da sayılmazdı! Düşerken bir uğramıştı ve ömrü boyunca düştüğü yerde kalakalacaktı!
Bunu hiç ummazdı Umut ağacından…
Nerden bilsindi ki Umut ağacının dallarının Arş’a uzanırken köklerini Cehenneme saldığını…
Canı acımıştı kızın… Onu teselli edip, yaralarını saracak olan da yine acıydı…
Gerçi Acı yara sarma konusunda pek de mahir sayılmazdı. Daha çok yaraları kanatma konusunda ün salmıştı…
Lakin söz konusu olan kızdı. Acı bambAŞKAydı kıza.. Ve kız bambAŞKaydı Acıya…
Hele bir de Gözyaşı olunca…
Haydi, kalın sağlıcakla(!)