Gecelerden bir gece,
Üşümüş yıldızların altındayım
Gittiğim bir yer var sıklıkla
Adı yalnızlık ve ben de üşüyorum
Yok olmak istercesine geçmişimde
Bir boşluğa düşüyorum…
Sağır eden sessizliğin sesinde
Her çağrı yürek dolusu tükeniş
Her tükeniş sona doğru yolculuk…
Umutlar sönmüş kandiller gibi asılmış
Gök kubbenin tavanında
Parlayan bir yıldıza dönüyorum
Sesimi duymuş olmalı boşlukta
İçimde yanar söner gibi ışıkları
Yarınlarımı aydınlatıyor, gülümsüyor
Gün ve gece karışıyor ruhumda
Zaman duruyor öpülesi gözlerinde
Samanyolu pırıltıları uçuşuyor saçlarında
Dudaklarında susmaların gizemi
Mühürlü bir mektup gibi okuyamadığım…
Karanlığın hükmü sürerken gökyüzünde
Geceyi sarmalıyor bir duygu buğusu
Yıldızımın meleği tutuyor ellerimi
Ürpermemin bir adı olmalı
Bilemiyorum… Aşk mı, sevgi mi?
Ferhat AĞAOĞLU