‘Bugün, bir şey oldu.
nihayetinde kendi özüme vardığımda, kırdığım kabuklarımı bana geri batırmasınlar.”
bu şiir, Kadıköy sınırlarına yakın bir kafenin diplerinde yazıldı.
Uyuduk ama Büyümedik
gideceğiz oğlum buralardan
iğne deliği kadar boşluk bulsak sığacağız oradan
sadece mavi ile yetinmek de neyin nesi?
kendi göğümüzü yaratırken yükseleceğiz bir yere
cehalet ile dilleri sivrilmiş milyonlarcasından kurtulurken
bak o zaman biz daha çok yaşarız.
yeminlerimi yutkunuyorum
sanırım birazdan sağ kalmış yerlerimden çarpılacağım.
şurada seni öpmeye kalksam
soranlara bir şeyin izi dersin
kir tutmuş çarşafların üzerine çıkıp
burası sanki nirvana
ipimi uzat
ipimi uzat.
çıkacağız buradan oğlum
iğne deliği kadar girdiğimiz boşluktan kendimizi atacağız
maviyi katacağız göğümüze
cehalet ile dilleri sivrilmiş milyonlarcasından kurtulmuşuz
bak şimdi yeniden doğuyoruz
bir düşün
her gün, her saatin hayrına olsun bu rüya.