yorgundu ihtiyar,gözleri kısık
ve babam dedi ki:bir kolda iki karpuz taşınmaz.
———
ihtiyarla konuşmak
benim için her türlü ölümden zordu
sustum ve kaçtım
ve babam dedi ki:ağzından kerpetenle laf alıyoruz.
———
ihtiyarın ne yapacağı belli olmazdı
bazen çok neşeli
bazen kızgın bir alev topu
bense sustum yine sustum
ve babam dedi ki:salondan kaçıyorsun.
———
ihtiyarla tartışırdık
ben ve o herhangi lanet bir odada
bir gün
misafirimiz makastı
uzun süre bağırdı
ben sustum
giderken konuştum ona
makası al öyle git
ve babam dedi ki:sen kafayı yemişsin.
———
ihtiyar fazla uyumazdı
genlerden olmalı
benimde pek uyuduğum söylenemez
yatağımda dönerken düşünürdüm
onun cenazesini
siyah gözlüğümü
ve nasıl ağlayamayacağımı
yatarken geldi
ve babam dedi ki:yat artık derslerde uyuyacaksın
———
ihtiyar çalışırdı ve kazanmayı severdi
bize harcamayı da öyle
ona göre doğruydu
ona bir şey kanıtlamam imkansızdı
anlaşmak uğruna çürümeyi de beklesem
lanet beynine sokamazdım
bir gün yine tartışıyorduk
ve babam dedi ki:hayal dünyasında yaşama
———
müzik dinliyordum
herkes gibi normal bir sabah
güneş bana da doğdu
ilk kez eşit hissediyorum şartları
ilkokuldan beri böyle hissetmedim
kozumu oynamayı planlıyordum
ve babam dedi ki:bu evden gidince ne bok yersen ye.
——–
ders çalışıyordum
kitaplara bakıyordum
kendimden iğreniyordum
kendimden nefret ediyordum
aynanın karşısına bile geçmemiştim henüz
sayfalara baktım
onlarca sayfa
intihar mektubum gibi
oturup düşünüyordum
geldi salondan
ve babam dedi ki:dersler nasıl gidiyor oğlum?
——–
ihtiyarın zıttıydım
kötüyle iyi bile bu kadar zıt değildi
dünyadaki her şey olabilirdim
ayyaş
berduş
dilenci
ama onun zıttı oldum
saydıklarımdan iyi midir bilmem
memnun değildi ihtiyar
eğitimim başarısız tamamlanmıştı
ve babam dedi ki:benim ak dediğime kara diyemezsin
A.Alperen Bayram