birkaç imge sardım gazete kağıdına
biraz da erik doldurdum cebime
en olmadık zamanlardan bir şiir
bir de türkü ezberledim
yanına geliyorum inci
göz yaşı biriktirdik çocuklarla
zorla yağmur içirdik ümide
tam üç gece uğraştık üç gece
üç uykudan arınmış gece
yıldızlarını tırnaklarımızla soyduğumuz
üç gece
çocuklarla biriktirdiğimiz göz yaşlarını
zorla yağmur içirdiğimiz ümidi
ve işkence ettiğimiz üç geceyi
de koynuma aldım
yanına geliyorum inci
yine kalemimden bihaber aklım
ruhum bedenime mülteci
peri kızını dört şiire
ve dilek ağacından çaldığım üç tüle
bağladım
kanatlarından tutuşturup yaktım
yanına geliyorum inci
en iyi sen dinlersin
en iyi sen anlarsın
en iyi sen avutursun beni
yanına geliyorum inci