Evrim teorisine 150 yıldır çeşitli yönlerden saldırılar olmasına rağmen bugüne kadar teoriyi yanlışlayan bir tane bile bilimsel makale yazılmamıştır. Gerici ideolojinin bir aleti olarak kullanılan evrim karşıtlığı defalarca cevaplanmış sorularını neredeyse hiç değiştirmeden tekrar tekrar soruyor. Alttaki iddialar evrim karşıtlarının klasik söylemleridir.
İddia:İnsanlar maymundan geldiyse neden şimdiki maymunlar insan olmuyor?
Cevap: Evrim denilince ilk akla gelen şey insanın maymundan geldiğidir. Oysa evrim, canlıların ortak ata/atalardan köken alarak milyonlarca yıl içerisinde birbirinden türediğini açıklar. Yani insan ile şempanze 6-7 milyon yıl önce ortak bir ataya sahiptiler.İnsanlar maymunlardan gelmedi!
iddia:Termodinamiğin 2. Yasası gereği sistemler zaman içinde düzensiz hale gelir. Buna gore karmaşık yapılı canlılar oluşamaz.
Cevap: termodnamiğin ikinci yasası sadece kapalı sistemler için geçerlidir. Dünya kapalı bir sistem değildir. Güneşten ısı ve ışık alır. Dolayısıyla karmaşık yapılar oluşabilir.
iddia:Geçiş formları yoktur.
Cevap: Denilebilir ki her tür bir geçiş formudur. Çünkü bugün modern olan tür ondan evrimleşecek olan türün geçiş formu haline gelir. Bu bağlamda binlerce geçiş türü bulunmaktadır. Yine de bir kaç örnek verelim
Homo Habilis, Homo Erectus, Tiktaalik Rosae, Archaeopteryx, Odontochelys Semitestacea, Osteolepis, Eryops, Hylonomus, Microraptor.
Şunu belirtmek gerekir ki Stephen Jay Gould’un Kesintili Denge Teorisi türler arası geçişi en iyi açıklayan teoridir.” türler küçük yada farkedilmeyecek fenotip değişimi sergilediği uzun dönemler, bir “denge” durumundan diğerine aniden bir değişim-jeolojik süreç olarak- sonucunda geçerler.” Bu durum tıpkı diyalektiğin nicelik değişikliklerin nitelik değişikliklerine dönüşmesi olayıdır. Buradaki aniden kavramı özellikle jeolojik süreç olarak belirtilmiştir çünkü bir türün oluşumu milyonlarca yılı bulabilirken aniden olarak belirtilen değişim binlece yıl içersinde oluyor. aniden değişim bir saniyede değişimi asla anlatmaz.
Iddia: Canlılık nasıl oluştu?
Cevap: Canlılık yaklaşık 3.5 milyar yıl önce yanardağlar sayesinde oluşmuştur. Yanardağlar sadece kızgın lavlar değil,aynı zamanda büyük ölçüde metan,azot,karbondioksit,hidrojen,amonyak,su buharı gazlarını çıkarmaktadır.bu gazlar atmosferi,denizleri ve nihayet canlılığı oluşturmuştur.Yanardağlardan fışkıran gazlar şimşek deşarjları sonucubirleşerek canlılığın yapıtaşı olan aminoasitleri oluşturmuştur.(Ali Demirsoy Kalıtım ve Evrim kitabından yararlanılmıştır)
Sovyet bilimadamı Aleksandr Oparin’in yaşamın kökeni üzerine olan teorisi 1953 yılında Stanley miller ve harold urey tarafından o dönemin atmosfer koşulları yaratılarak yapılan deney aminoasit oluşumu ile sonuçlanmıştır.
Deneyde bir cam kap yarıya kadar su ile doludur. Düzeneğindiğer kısmında şimşekleri temsil eden elektrotlar geçirilmiştir. Su kabınınüstünden yanardağdan çıkan gazlar ilave edilmiştir. Bu gazların elektrik şokunatabi tutulması sonucu canlılığın yapıtaşı olan amioasitler,şekerler,lipidler vebazı nükleik asitlerin oluştuğu gözlenmiştir.
İddia: Kambriyen patlaması canlıların bir anda yaratıldığını gösteriyor?
Cevap: Kambriyen patlaması olarak bahsedilen şey aslında 10 ila 25 milyon yıllık bir süreçtir. Burada da durum jeolojik bir süreç olarak ele alınmıştır 4.5 milyar yıllık dünya için pek uzun bir zaman değil. Yaklaşık olarak 550 milyon yıl önce oluşan bu süreçten önce canlılık hemen hemen tek hücre düzeyindeydi. Kambriyen sürecindeyse çok hücreli canlılık ciddi oranda artmış ve günümüzün hayvan şubelerinin(filumların) neredeyse hepsi oraya çıkmıştır.
İddia:Darwin Hitlerin fikir babasıdır.
Cevap: Hitler 1929 yılındaki “Büyük Buhran” ın ürünüdür. Alman büyük burjuvazisinin desteğini alarak bu vahşeti yapmıştır. Burjuvazi ne zaman zor duruma düşse böyle vahşetleri hiç çekinmeden yapmıştır. Yani Darwin olmasaydı sonuç değişmezdi.
Iddia: Evrim “sadece” bir teoridir.
“Teori (veya kuram), var olan ve bilinen bilimsel gerçekleri kullanılarak, etrafımızdaki olay ve olguların oluş, ilerleyiş, varlık biçimlerine yönelik geliştirilen kapsamlı açıklamalar demektir. Kısaca bir teori, farklı bilimsel gerçekleri birbirine bağlayarak bir olaya getirilen bilimsel açıklama demektir”.(Evrim ağacı makale 6)
Teori bilimsel skalada en üst basamaktır. Bu gün geçerli olan budur. Geçmişte yasanın teoriden üstün olduğu kabul ediliyordu. Yasa, evrenin her yerinde aynı ve değişmez olan kuraldır. Bugün öyle bir şeyden bahsedilemez . en basitinden elmanın düşmesi Newtona göre yerçekimi iken Einsteinin izafiyet teorisine göre uzay zamandaki bükülmedir. Bilim dünyası yasa/kanun söylemini uzun zaman önce bıraktı. Bilimde durağanlık yoktur!
iddia: insan gözü evrimleşmiş olmayacak kadar karmaşıktır.
Cevap: “Bu argüman aynı zamanda “indirgenemez karmaşıklık” olarak da bilinir. Bu haddinden fazla basite indirgeme, ışığı tespit edebilmek için duyarga geliştiren tek hücreli öglenayı, görmezden geliyor. Yumuşakçalar ve denizanaları ışığın derecelerini algılayacak biçimde evrimleşmiştir. Bir de şunu düşünün; insan gözü ahtapot ya da büyük boynuzlu baykuşun gözünden daha zayıf ve daha az keskindir. Tanrı, kendi çocuklarındansa baykuşun tasarımını daha çok mu umursadı bu durumda?”(En sevilen 10 yaralışçı argüman videosundan alıntıdır)
iddia: Her canlı mükemmel yaratılmıştır
cevap: Doğada mükemmelik diye bir kavram yoktur. En basit açıklamayla insanlar mükemmel olsaydı hastalanmazdı.Ayrıca apandist hiç bir işe yaramamaktadır. Bir çok canlı hatta cansız için binlerce örnek vermek mümkün
Okan Yolcu-biyolog-