Yarım elmanın hikayesi:
Bir yarım elma varmış, böyle çürümüş, içinden kurtçuklar çıkan… Kabuğu morarmış kötü pis kokular yayan. Bir gün o elmaya sormuşlar sen neden böyle oldun diye ? Elma zaten içi dolu başlamış anlatmaya:
Benim bir yarım daha vardı, tam tersimdi benim. Hani böyle dışı kıpkırmızı parıl parıl. mis gibi tüterdi, içiyse bembeyaz tatlı mı tatlı, yani o benim tam tersimdi. Ben yarım bir ruhtum, elmanın çürük tarafıydım hani böyle yenilmez kurtlu morarmış… Ve o geldi benim kurtlu halimle bir oldu. Beni, yani çürük elmayı aldı, Kendsiyle birleştirdi, benim bütün kusurlarımı bana rağmen örttü . Beni yeniden kıpkırmızı tatlı bir elmaya döndürmüştü. Eğer o yarımımı tutabilseydim yanımda, bir ömür boyu taptaze kalacaktım. Ama o yarımla bir bütün olamadım, hani o bütün kusurları örten ve beni yeniden güzel hale getiren… Ne zaman ki o yarımımı kaybettim, tekrardan o eski çürük halime döndüm, kurtlandım, pislendim.. O yüzden elindekinin değerini bileceksin kardeşim, olay o yarım elmayla birleşmek değildi… Olay o yarımla bir ömür bir bütün olmaktı…