Ben,olmakla olmamak arasındaki ince çizgiyim.Kendimi boş hissediyorum ama o boşluğun oluşturduğu bir doluluğu taşıyorum,kendi boşluğum içimde o kadar büyük yer ediyorki dayanamıyorum.Çığlık atıyorum ama boşlukta sesim çıkmıyor,sesimi kimseye duyuramıyorum.Ölümle hayat arasındakı ipin üstünde cambazlık yapıyorum.Artık neyin doğru neyin yanlış olduğunu ayırt edemiyorum.Hayat bir canavar şekline bürünmüş ölüm ise beni kurtaracak olan beyaz atlı prens.Beyaz atlı prensin beni öpmesine izin vermeli miyim?Belki de ihtiyacım olan şey biraz uzaklaşmaktır herşeyden herkesden.
Insanların en pis tarafını gösteren bir gözlükten bakıyor gibi hissediyorum.Hiçbir zaman çıkmayan bir gözlük.Herkesde bendeki gibi boşluklar var ama onlar baktıklarında kendilerini dopdolu görüyorlar.İnanmak istedikleri şey bu.Aslında dolu gördükleri şeyler ego yığınından başka bir şey değil.Ben egomdan boğulmaktansa bu boşlukta boğulmayı tercih ediyorum.En azından boşluğumdakiler gerçek,inanmak istediklerim değiller.Yıllar önceki bene baktığımda nerde yanlış yaptığıma bakıyorum ne zaman bu gözlüğü taktım?Bence bu gözlük bende hep vardı o zamanlar çıkarabiliyordum ama 3 yıl önce liseye başladığımda gözlük gözüme yapıştı.Yanlış tercihler yaptım,şimdiki benin yapmayacağı bir tercih.Ve bu benden yıllarımı çaldı ve çalmaya devam ediyor.Beni tüketiyor suçlayacak birilerini arıyorum ama biliyorumki bu seçimide ben yaptım,beni en çok yaralayanda bu.Kendimi cezalandırmak istiyorum ama ölümün benim için bir ödül olduğunu biliyorum,kendimi yaşamakla ve sahte bir gülücük takınmakla cezalandırıyorum.Belkide hiçbir şeyden memnun olmayan şimarığın tekiyim,bu da bi olasılık ama kendimi düşünmekten alıkoyamıyorum seçimlerimin farklı olduğu ve daha güzel olduğu hayalini kurarak kendime eziyet ediyorum.Gittikçe tükeniyorum,ben yaşamıyorum sadece nefes alıyorum.Sadece hayallerimde yaşadığımı hissediyorum.Bu gereksiz işler olmasa bütün günümü hayaller kurarak geçiririm.
Ödevler,sınavlar,okul,ev beni boğuyor.Bir insan neden ömrünün yarısını ileride unutacağı gereksiz şeylere harcar ki ? Bu insanın kendine sorması gereken temel soru,neden?Hayatının 20 yılını gereksiz şeylere harcıyorsun,ne uğruna?İyi bir iş,evlilik,çocuk yapmak.Hayatının bir 25 yılını daha bu sorumluluklar altında tüketiyorsun.Elinde var sıfır,zaman geçtikçe ruhun zaten çoktan ölmüş olmasına rağmen bedeninde yenik düşüyor.Arkandan birkaç gözyaşı dökülüyor ve iki güne unutuluyorsun.Bir vardın bir yoktun.Yavaşça siliniyorsun,sanki hiç olmamışsın gibi.Arkandan hicbir iz bırakmadan.Hayatın bundan ibaret,boş,basit ve sıradan.Kendine şu soruyu sor;değdi mi?