YAZIYA BAŞLAMA KIVILCIMLARI
İlk cümleleri zor yazıyorum, her zaman.Neden? Yazamama korkusu ve akabinde bir belirsizlik; sanki dağ olmuş da çökmüş üzerime. Kaldıramıyorum bu belirsizliği üzerimden. Düşüncelerim el uzatmıyor; elimden tutup kaldırmıyor kelimeler. Kendi aralarında karışıklığa düşen kelimeler, bana nasıl el uzatsın? Birbirlerine girmişler. Birbirlerini ezenler bile oluyor içlerinden. Hizaya geçip bir cümle bile olamıyorlar! Bu belirsizlik içinde yalnızlığa itiyorlar beni. Oysa kelimelerin kurşun olup yağması lazım kâğıdıma.
Sürekli kazılar yapıyorum dimağımda.. Üzerime çöken bu dağda mağara açmaları lazım artık bana. O mağaraya girmeliyim; karşımda sonsuz bir karanlık; upuzun bir dehliz..
Dağın yükü hafiflemeli artık. Mağaranın varlığını anlatamayan kelimeler, tutup elimden kaldırmalı. Adam gibi hizaya geçip bir cümle olmalılar en azından!
Muştu! Evet evet.. Bir rayiha. Burnumun ucunda raksa durdu adeta. Bu rayiha; kelimelerin hizaya geçip marş adım ilerlerken kâğıdımdan çıkardıkları kokunun rayihası. Bu rayiha, baygınlığımı alıyor; ayılıyorum. Kelimeler elimden tutup kaldırıyor beni..
Dağa ne mi oldu?
Dağ, yandı bitti kül oldu.