Ben bir yeraltı zambağıyım
Günlerin acelece doğurduğu ve her gece öldürdüğü.
Uykumun en güzel yerinde bir melek girer kanıma
Şeytan olurum,
Yıllar geçse bile paklanmaz yorgunluğum.
Bir yeraltı zambağıyım
Tramvay duraklarının en ıssız yolculuğunda
Kesmeşeker tadındaki bekleyişlerim,
Ellerim bu bekleyişin mimarı sanki.
Gökyüzünü iyi bilirim,
Gözlerim günlerin aceleciliğine denk.
Ne söyleyeceğini bilemeyen bir adam vaziyetindeyim;
Camekânı andıran odamda,
Yokluk, bir kaybedişten öte
Varlığın oluşturduğu simgesel görüntü.
Bir yeraltı zambağıyım sekiz asırdır
Yağmur sonrası ıslak caddelerin atık su oluklarında
Yalnızlığım varlıkla yokluk arasında bir çam ağacı gibi.
Ben bir yeraltı zambağıyım;
Güne aşık ve gecenin ortasında.
Bir yeraltı zambağayım
Kendimin gölgesinde…