YETER Kİ
Gününün nasıl geçtiğinin özetini geçiyorsun bana
Bense gözlerimi dikmişim gözlerine
Hani diyorsun ya “benim çenem düşüktür” diye
Yok, öyle bir şey
Ben seni ömrümün sonuna kadar dinlerim.
Yeter ki hep böyle otur karşımda
Ve her şeyi anlat bana
Öyle bir gülümsüyorsun ki
Sana karşılık verip gülümsemeye utanıyorum
Zifiri karanlığıma güneş ışığı dolduruyorsun
Karanlık gönlüm aydınlanıyor sayende
Sen yine de yavaş git…
Ben alışmışım çünkü karanlığa
Ağır ağır alıştır beni aydınlığa
Tanrı o sesini, gülümsemeni, dudağını boşuna yaratmamış…
Kelimeler ve cümleler o öpülesi ağzından öyle güzel çıkıyor ki
O yüzden diyorum hiç susma
Biran bitmiş tazeleteyim mi?
O güzel dudakların kurumasın…
Ya da tekrar ıslatmak için benim dudaklarımdan da yardım alabilirsin?
Yine de sen bilirsin…
Utanma…
Bu barda çalışanların çoğunu tanırım… Arkadaşlarım onlar
Geçen birine bahsettim senden
Gözünden bir iki damla yaş düştü adamın
Sanırım onun da eski sevgilisi aklına geldi.
Anlamadığım bir şey daha var
Kendi bardağımı seninkiyle tokuşturunca insanlar farklı bakıyor bize
Cidden anlayamıyorum
Olsun
Kimin hakkımızda ne düşündüğü umrumda değil
Yeter ki sen hep burada … yanımda ol…
Yeter ki.