Sokakta. Hayır cadde boyunca.
Bir iki altı,,,, Hayır üç.
Yıldızlar kusuyor.
Karalandı onlar
Bir değirmenin kolu bükülüyor
Yıldızlar Kusuyor
O zaman niye halen gözlerimizi kapatıp, yıldızların arasından uçup gidemiyoruz?
Sen elime dokunuyorsun ben yıldızlara
Gereksiz bir gece, en çok ölen yine bizleriz
Ve selam olsun diyor annem
Sıyırıyor geçiyor bir araba bir gemiyi
Öyle gereksiz bir gece ki
Yıldızlar kusmaya başladı yine
“Parmağını sok ağzına iyice kus” diyor bir anne
Ve kusmalarını bekliyor çaresiz bir şekilde diğer bütün anneler
Yıldızlar yine kusuyor
Üzerime üzerime
Ve dar sokaklardan geçiyorum
Kimseye belli etmeden geçiyorum
Belli olsun istemiyorum
İstemiyorum
Aklımızın alamayacağı şeyler yapıyorlar.
O şeyleri bana yaptırmayın
Ama bakın gördünüz mü?
Yine ciğerimizde kaldı dumanlar ve bazı yıldızlar
Vapurun sesini duyabiliyorum ve martıların çığlıklarını
Rüzgar esiyor ve yerdeki meyve kabukları denize düşüyor..
Ardından Düyadan yukarıya
Yıldızların olduğu yere açılan bir pencereden bakıyorum sana
Soruyorum kendime
Yıldızlar niye kusuyor?