Doruk, ateş alır gibi aile ziyaretini tamamladı! İki yıl hiç görmediği anne baba, abla, ağabey ve yakın akrabalarıyla kısa süreli de olsa hasret giderdi. İzin süresi bitmeden birkaç gün önce, eşi ve iki çocuğuyla birlikte görev yerine geri döndü.
Akdeniz bölgesinde hava sıcaklığı, mevsim normalleri üzerindeydi, evini yerleştirip, sıcağa aldırmadan göreve başlayacaktı.
Bunaltıcı hava ortalığı yakıp kavururken, Kıbrıs’ta Başpiskopos Makarios’a karşı; EOKA-B’nin lideri Nikos Sampson tarafından yapılan darbe; Türkiye ve Dünya gündemini değiştirdi
Zaten mevsim normalleri üzerinde seyreden bölge sıcaklığı bir anda kavurucu hale dönüşüverdi.
Türkiye, beklemediği bir anda, sıcak çatışmaya doğru sür’atle yol alıyordu. Devlet, birçok İl’ ve İlçeyi kapsayan, kısmi sıkıyönetim ilan etti.
Hatay, sıkıyönetim ilan edilen iller arasındaydı. TBMM hareketlenmiş, Dışişleri Bakanlığı ayağa kalkmış, diplomasi mekik dokuyordu.
Devlet adamlarının, gecesi gündüzüne karışmış, TSK alarma geçmişti.
Devlet erkânı gecesine gündüzüne katarken, Hassa’nın asil gençleri, Askerlik şubesi önünde kuyruktaydı.
Askerliğini yapan yapmayan, önce Merkez Jandarma Karakoluna müracaat ediyor, sonra Askerlik Şube Başkanlığına dilekçeyle başvurarak, Kıbrıs’a gitme istek ve arzusunu resmileştiriyordu.
Türk milletini, tasada ve kıvançta birlik ve bütünlük içinde görmek; canlı şahit olmak, Doruğun gözlerini yaşartmıştı.
Dönemin iktidarı, karalı davranmış, Kıbrıs Türk’ü Darbecilerin soykırımına maruz kalmadan, Ayşe’yi bir gece ansızın Tatile gönderivermişti.
Askerlik şubesi önüne yığılan asil gençlere de ihtiyaç duyulmadı. Silâhaltındaki Mehmetçikler Kıbrıs’a bir gecede çıktı.
Harekâtın adı barıştı!
Adına yakışan harekât, hem Kıbrıs Rumlarına, hem Kıbrıs Türklerine barış getirdi. O günden bu güne, Kıbrıs’ta barış var. Siyasetçi devreden çıksa, huzurda olacak.
İlçe’de emniyet ve asayiş olabildiğince düzgün! Kaçakçılık ihbarları, yol aramaları olmasa yan gelip yatılacak kadar rahat bir yer Hassa!
Türk Silahlı Kuvvetleri Kıbrıs’a çıkmış, bölgede kısmi de olsa savaş rüzgârları esiyorken de, kaçakçılık İhbarları hiç kesilmedi.
Bir sabah, Hatay İl J. Alay Komutanlığından, silsile takiben Merkez J. Karakol Komutanlığına.
“ÇOK GİZLİ” kaşeli mesaj ulaştı.
Doruk, zarfı açtı, Gaziantep plakalı bir araçla kaçakçılık yapılacağı, geçiş saati vs yazılmış. Hemen zile dokundu. Karakol Nöbetçisi gelince (?) kişi kuşansın diye emir verdi.
Kuvveti ikiye ayırdı, iki hizmet kâğıdı yazdı. Birine kendi komuta edecekti, diğerine yardımcısı Eskici…
Ana yola bir biri ardına iki yol bağı attı. İlçe içinde kendi görev aldı. Kendinden kaçarsa 2. devriyenin kucağına düşecekti.
Ana yoldan arama yapılmadan kuşun bile uçmasına izin verilmedi. İşi sıkı tutuğunu düşünüyor gelirse mutlaka yakalanacağından emindi.
Bir ara çok sür’atli gelen bir taksi göründü, Askerin silahı boynunda çapraz asılı eli tetikteydi. Taksi şoförü yol bağını görünce, hızla ilçe içine döndü ve çarşı içine dalıverdi.
Böyle bir kaçışı planlamamıştı Doruk!
Askeri araç olay yerindeydi, palas pandıras atladılar araca düştüler taksinin peşine. Taksi önden, jandarma arkadan heyecanlı bir takip başladı.
İlçe çıkıldı, Tiyek köyünden Amonos Dağlarına doğru amansız kovalamaca başladı. Takip, Amanos’un tepesine, yolun bittiği yere kadar soluk soluğa devam etti.
Yol bittiğinde taksi terk edilmiş, şoför ve yanındakiler kaçmıştı. Önce araba didik didik edildi. Sonra çevre karış karış tarandı. Çalı diplerine kaya kovuklarına, dere yataklarına kadar bakıldı. Yer yarılmış dibine girmişlerdi.
Ne adamlar ne de kaçak herhangi bir emtia bulunamadı.
Kaçakları yakalama umudu yitince, terk edilen taksi düz kontak yapıldı, çalıştırıldı, Doruk taksinin direksiyonuna geçti, geri dönüş başladı.
Tam tepeden aşağı sarkınca, Eskici çıka geldi. İhbar konusu taksinin kaçtığını duyunca, yardıma geliyormuş. Taksinin direksiyonu Doruk’tan aldı, olayın muhasebesini yaparak Karakola döndüler.
Terk edilen taksinin plakası, şase numarası yazılıp sahibin kimliğinin araştırılması için silsile yoluyla yazışma başlatıldı. Yazılan mesajlara kısa sürede cevap geldi. Plaka sahte, şase numarası da trafikte kayıtlı değildi…
Morali çok bozuktu Doruğun…
Bir oyun mu oynanmıştı kendisiyle, yoksa gerçekten kaçak ve kaçakçı taksideydi de o mu elinden kaçırdı? Bu sorunun cevabı hala fluğ…
…/…