Her şeyin toz olup toprağa karışması an meselesi. O derece yorgunsun.
Onun unutamadıklarını hatırlayarak, hatırlayıp unutamıyorsun. Oluşturduğun enkazın altında kendin kaldın. O an ne kadar çok şeyi unutamadığını hatırlıyorsun.
Gidebileceğin en uzak mahale gidemediğin halde ölümle savaş halindeymiş gibi yorgunsun.
O derece yorgunsun ki oluşturduğun enkazı tamir etmek de sana düşmekte yine.
Kendini aramaktasın. Köşe bucak yol alıp, sarp hayallerle başladığın noktaya geri dönüyorsun. Aklına itaat etmiyor kalbin. Fıtratında uçmak olmadığı halde kanatlanıp bulutlara ulaşmaya yelteniyorsun.
Şehrin etrafında dönmesini bekleyecek kadar içgüzar, kapıyı aralık bırakmayacak derecede yorgunsun.
Eşelediğin hangi toprakta unuttun tebessümunü? Hangi rüzgar götürdü dilinin ucundaki cümleleri? Ne zaman bu kadar yoruldun sen?…