Fonda ”Chopin – Spring Waltz”
O kadar karmaşanın, savaşın içinde tek sığınağım müzikler. Bu güzel eseri birazdan yazacaklarımla kirletmek istemezdim ama duygularımı anlatabileceğim tek yer müzik ve yazılarım. Gerçi duygularımı izah etmekten de yorulmadım değil doğrusu, anlatmaya çalıştıkça daha da batırıyorum her şeyi, içinde bulunduğum durum daha da çıkılmaz bir hal alıyor anlatmaya çalıştıkça. İşler gerçekten sarpa sardığında işler hakkında konuşmuyorum, kaçıyorum sanırım içimdeki savaşlardan. Korkuyor muyum? Bilmiyorum belki de korkuyorumdur. Ama neden kaçmak zorundayım, neden korkmak zorundayım bazı şeylerden? Ne diye ciğeri beş para etmez insanların beni soktuğu karamsarlıkta boğuluyorum? Bir şeyleri düzelteceğimi bildiğim halde neden yerimde sayıyorum, ne diye bunu tercih ediyorum. Önceden bir şeyler yapmak için hevesim vardı, yaşama dair, insanlara dair hevesim vardı. Şimdi ise durumlar ne peki? Kendi kabuğuma çekildim uyuyana kadar karanlık. sessizlik ve müziklerimin beni rahatlatmasını arzuluyorum. İşin garip tarafı ise karanlık ve müziğin verdiği hazzı başka hiçbir şeyin verememesi. Sizi bilmem ama bende ne varsa silip süpürdüler. Diğer arzularımı, neşemi ve hevesimi aldılar benden. Ne bu düştüğüm bataklıktan çıkmak için uğraşıyorum ne de geçmişi geçebilmek için. Hiçbir şeye sıcak bakamıyorum artık. İster nefes kadar yakınımda olan; ister aramızda şehirler, ülkeler, okyanuslar olan birisi olsun, kimseye güvenemiyorum artık. Sonra birden bir şey oluyor ”Hadi kalk, bunları da atlatırsın.” diyorum. Olmuyor, yine aynı monotonlukta düştüğüm çukurdan öylece beni çıkaracak bir el bekliyorum. Bazen de böyle şeyler karalıyorum. Sonra hepsi üstüme geldiğinde kaçıp yine müziğe geliyorum, rahatlatıyor beni. Bunları o ciğeri beş para etmez insanların yüzüne karalamam gerekiyor ama insanlar zevkler ve arzular uğruna kör olmuş, beni nasıl görecekler? Şu an ne için uğraşıyorum, ne için yazıyorum bilmiyorum. Kendime de sinirliyim hiçbir şey yapamadığım için. Yarın sabah uyandıktan sonra bu monotonluğu kaçırmak istemem. Aynı boşlukla, aynı hissizlikle.