Neyin yoksunluğunu çekiyorsunuz?
Merhamet ve sevginin zerresinin dahi kalbinizde yeri kalmayışından mı bu canavarlıklarınız?
Dışardaki gözler ne kadar anlayabilir içerde vuku bulan hisleri, veya ne kadar doğru tanımlayabilir kendisi henüz yaşamamışken bu duyguları?
Söylediğiniz kelimeler, kıyafetleriniz, görünüşünüz, hepsi birbirinizin kopyası ve düşünceleriniz tıpkı tek bir merkezden alınıyormuşçasına vasat ve sahte.
Duyularımın birini bile bunlara harcamak canımı öylesine yakarken, tekrar tekrar aynı şeyleri yaşamak zorunda kalmak sanki bana verilmiş zorlu bir sınav.