Her geçen gün cümlelerim kısalıyor.Bunu kimse farketmiyor bile eminim, bazen cümlelerimin sonunu getirmiyorum. Aslında kendime yapmak istediğim tam da bu değil miydi bir zamanlar.
Bir gün bir arkadaş söylemişti “siz beni duymuyor musunuz ya?” diye.Evet konuşuyordu ve kimse cevap vermiyordu, duyuyorduk. Aslında duyuyorlardı, evet ben de duyuyordum.
Fakat sessiz konuşuyordu. Yani konusma sesinin yüksekliğinden bahsetmiyorum, onun cümleleri sessizdi. Ben hep duyuyordum. Fakat genel olarak insanlara yeterli gelmiyordu cümleleri, belki de öyle olsun istiyordu.
Farkındaydım çünkü ben de öyleydim. Bazen gerçekten o cümlenin benden çıkıp çıkmadığına emin olamıyorum. Çünkü varması gereken yere gitmiyor. Evet duyulmuyor.
Havada otoritesizliğime çarpıp yokluğa karışıyor ve evet vazgeçiyorum. Söylemekten, bir çok şeyi. Söylüyorsam da kısa cümlelerle, bir şey anlatıyorsam özetle anlatıyorum mesela insanlara.
Hızlıca konuşuyorum. İlgilerini çekebildiğim vakit çabucak anlatıyorum. ki yarısında gözlerini kaçırmasınlar. ki “ben de..” diye başlayacak düşüncelerini hemencecik üstüme bırakabilsinler. Hemen olayı kendilerine çevirip daha hırslı, daha sinirli, daha duygulu ve daha dikkat çekici anlatabilsinler.
Cümlelerim kısalıyor. Sessizlik hiç başlamadığın bir cümleyle geliyorsa tahammül edilebilir. Fakat cümlelerin ortasında sustuğunda tepkisizce başlıyorsa, kendini boğucu sessizliğin içinde buluyorsan tahammül edilebilir değil. O yüzden sessizliğimi
hiç bozmamayı tercih ediyorum artık. İstediğimde bu değil miydi. Duyulmamak, bilinmemek. Evet harika bir susma dönemine girdim artık. çünkü; “ı don’t matter” diyebiliyorum kendi kendime, farkındayım. Lise zamanları ne kadar cok kızdıgım bir cümleydi oysa.
Önemim yok. Kimsenin yok aslında. Fakat bunu bu kadar net hissetmemeliyiz, nefes almak dahi zor geliyor çünkü. Bir gün kısalan o cümleler de yok olmayacak mı?
Ben ne olacağım o zaman. Ben hep varım ama yokum aslında. Aslında ben var olmanın yolunu buldum zaten. Varlığımı ben, bir yazıda bir kitapta bir müzikte bulabiliyorum.
Fakat bunlar birlikteliği getirmiyor. Birlikteliklerde yok oluyorum. Bir zaman geliyor ve ben vazgeçmeyi seçiyorum.
Yok olduğum zaman da ben farketmiyorum. Hayatlar farkediyor. sen çünkü her hayatta farklı bir sensin. Her hayatın farklı bir varoluşuna sahipsin.
Onlardan gideceksin. Onların hayatlarındaki sen gidecek. Varlığını yitirecek. ve artık sensiz bir birliktelikte olacaklar.
ve sen hala kendi benliğinle bölünmemiş kalacaksın. Bölünmemenin tek yolu ise cümlelerinin senden çıktıkça yok olmasını engellemek.
Bölünmeden kalmak için düşüncelerinin bir yere varmasına izin vermelisin. düşüncelerini cümleye çevirip paylaşmak amaçlı seslendirirken bir yere varmasını
sağlamalısın. Varmıyorsa da susmalısın. işte evet sessizlik güzel. Ah! güzel sessizlik.