21. YY insanına yani bizlere kalıplara sığmak anlaşılamaz bir biçimde pratik gelir. Komünist , ülkücü , anarşist , sosyalist ve nice ideolojilere tutunur sözde dava adamları oluruz . Karl Marxın en ufak bir fikrini yeremeyiz eğer Komünist geçiniyorsak , Milliyetçilik adı altındaki hiç birşeyi sorgulayamayız Ülkücü geçiniyorsak eğer , tamamen doğru olmayan bir fikir uğruna ahmakça uğraşmak , yanlış şeyin savunucusu olan kalabalıklar içindeki bir adet birey olmakla ilgili bir sorunumuz yoktur. genelimiz için durum şöyledir: bir partiye sadece dindar diye sadece milliyetçi diye kurucusunun fikirlerinden eser kalmasa bile sadece kurucusu son dönemlerin en büyük lideriydi diye bağlı kalırız ve parti liderlerini , hükümeti hizmetkardan ziyade krallar gibi sahipler gibi görürüz , sanki onlara o gücü veren biz değilmişizde , bize nefes alma hakkını veren onlarmış gibi.