Biz hanım hanımcık şirin kadınlardık . Alımlıydık bakımlı değildik , doğallıktan yanaydık . İlla bakımlı olduğun suratından , saçından ve ellerinden belli olmayacak . Seni sen yapan bakımlı kelimelerin , sözcüklerin , cümlelerin olacak . Devrik cümleleri , olumlu cümleleri sevemedim bir türlü . Ben sana koştum . Sana doğru . sana bakarak , seni susarak, sensiz kalarak . Bunların hepsini benim bakımlı tenimle değil de bakımlı sözcüklerimle , kelimelerimle yaptım . Çünkü farklı olmayı sevdim . Ben kelimelerimle anlattım her şeyi , noktalama işaretleriyle anlaşılır hale getirdim , cümlelerimi . Belli ki şair ruhlu kadındım ben . ” Şair ruhlu kadın ” kulağa hoş geliyor ama senin için ne ifade eder bilinmez.Penceren dışarı baktığımda bahçemdeki çiçekleri diktiğini hatırlarım . Gel kuruyan toprağıma su ol , yağmur ol in bağrıma !
Bu kadar ısrarla çağırmadı kimse kimseyi . Eğer bir ırmaksam döküldüğüm deniz ol , bir denizsem kuytularıma sokulbana akan ırmak ol . içim ateş bahçesi de yasaklı serüvenim . Seni her an hatırladığımda sarsılıyor kalbim yedi yerden . Bu yüzden ey benim şehrimin sokaklarında gezinen deli çocuk . Beni hatırla . Hatırla ki senin hatırlaman da benim hatırlamam kadar kolay olsun .